7/24 Randevu ve sorularınız için arayabilirsiniz : 0 (232) 000 0 000

İZMİR AĞRISIZ DOĞUM – PRENSES DOĞUM

Ağrısız Normal Doğum Nedir?

AĞRISIZ NORMAL DOĞUM (EPİDURAL ANALJEZİ) (PRENSES DOĞUM)

Epidural anastezi ile doğuma (ağrısız doğum) halk arasında “prenses doğum” da denilmektedir.

Epidural analjezi anne adayının normal doğum öncesinde bel kısmından omurga aralığından bir kateter yardımıyla anestezik madde verilerek belden aşağısında ağrının hissedilmesini engelleyen bir işlemdir. Doğum sancıları karında ve kasıklarda kasılma ve basınç olarak hissedilir, ağrı ve acı hissedilmez.

Sezaryen öncesi ise buna benzer şekilde “spinal anestezi” yapılır çoğunlukla. Sezaryende de epidural analjezi yada kombine epidural-spinal yöntem uygulanabilir. Anne sezaryen sırasında vücudunun alt kısmı ile ilgili hiç ağrı duymaz. Anne bebeğini operasyon sırasında doğar doğmaz görebilir.

Normal doğumda ahim ağzı açıklığı yaklaşık 4 cm olduğunda ve anne sancıları düzenli oluşmaya başladığında işlem uygulanmalıdır, daha önce yapılması kasılmaları azaltarak doğumu yavaşlatabilir. Bazen uygun zamanda yapılmasına rağmen yine de doğumun ikinci evresinde uzamaya sebep olabilir.

Uygulama sırasında anne belini dışarıya çıkaracak şekilde oturur. İşlemin yapılacağı bölge antiseptik solüsyonla temizlenir ve lokal anestezi ile uyuşturulur. Daha sonra özel çok ince iğne ile bel bölgesinden omurilikteki epidural aralığa ilaç verilir. Genellikle daha sonra tekrar ilaç verebilmek için bu aralıkta bir kateter bırakılır. Bu kateter normal doğumdan hemen sonra sezaryenden 1 gün sonra çekilir. Normal doğumda uygulanan epidural anestezide sezaryendeki epidural anesteziye göre daha az ilaç verilir bu sayede anne bacaklarını da hareket ettirebilir. Sezaryende ise bacaklarını hareket ettiremez.

İşlem sonrası nadiren geçici başağrısı olabilir. İdrar yapmada geçici bir zorluk olabilir.

Ağrısız doğum amacıyla anneye verilen ilaçların bebeğe zararı dokunur mu?
Bu ilaçlar özel bir bölgeye uygun dozda verildiğinde bebeğe zararı olmaz. Tersine anne bağırıp çağırmaktan vazgeçtiği ve düzgün nefes alıp vermeye başladığı için bebeğe giden oksijen miktarı da artar. Bebek doğduğunda daha canlı ve hareketli olur.

Normal doğum 38-42 gebelik haftaları arasında, kendiliğinden başlayan rahim kasılmalarıyla, başla gelen tek bir bebeğin anne ve bebeğe zarar vermeden vajinal yolla canlı olarak doğmasıdır.

Normal doğumda, bebek doğduktan en geç otuz dakika sonra plesanta ve zarları da kendiliğinden rahimden dışarı atılır. Normal bir doğumda yaklaşık 300 ml kadar kan kaybı olur. Doğum için geçen süre 24 saatten daha azdır.

Adından da anlaşıldığı gibi doğumun normal olanı normal doğumdur (diğer adı vajinal doğum), bu nedenle elbette sezaryen ameliyatı ile gerçekleşen doğumlara göre bazı avantajları, anne ve bebek açısından faydaları vardır.

Epidural Anestezi ile Ağrısız Doğum:

Epidural anestezinin gitgide daha sık uygulanması, doğum ağrısını tamamen ortadan kaldırmakla annenin bu harikulade olaya katılımını sağlar.

Epidural anestezinin başlıca amacı doğum ağrılarını tamamen ortadan kaldırmak veya en azından azaltmak. Diğer yandan annenin yorulmasını engelleyerek doğumun seyrini de kolaylaştırmak. Bir anestezi uzmanı tarafından gerçekleştirilen bu girişimin amacı rahim kasılmaları ve bebeğin doğum kanalında ilerlemesinden doğan ağrı duyusunu bloke etmek.

İşlem kabaca steril koşullarda epidural aralığa bir iğne yerleştirilerek yapılır. Öncelikle uygun belkemiği aralığı tespit edilmesi için hastaya oturur veya yan yatar pozisyonda öne doğru eğilmesi söylenir. Gerekli temizlikler ve küçük bir lokal anestezi yapıldıktan sonra iğne doktor tarafından uygun bölgeye yerleştirilir. Bu esnada hastanın hareketsiz kalması çok önemli. İğne epidural aralığa girdikten sonra bunun içinden çok ince kateter adı verilen plastik bir hortum geçirilir. Bu esnada çok hafif geçici bir elektirik akımı hissi duyulması normal. Daha sonra kateter yerinde bırakılarak iğne çekilir ve buradan anestezik madde verilir. Genel olarak 10 – 15 dakika içerisinde etki görülür ve ağrı duyusu ortadan kalkar.

Epidural anestezinin kullanımı annenin doğum esnasında aşırı yorulmasını engelleyerek doğum sonrasındaki iyileşme ve toparlanma süresini azaltır. Günümüzde hemen her doğumda kullanılması gereken bu işlem öncesinde işlemi gerçekleştirecek anestezi doktoru ile görüşüp muayene olmakta fayda var. Böylece epidural anesteziye engel olabilecek durumları önceden tespit etmek mümkün olabilir.
Özellikle hipertansiyon, kalp hastalığı, sara gibi durumlarda epidural anestezi doğum esnasındaki ağrıya bağlı tansiyon değişikliklerini veya krizleri engeller.
Doğumun sezaryana dönmesi durumundaysa bu operasyonu yapmak içinde kullanılabilir. Böylece acil şartlarda yapılacak bir genel anestezinin getireceği mahsurlardan sakınmak mümkün olur.

Epidural anestezinin doğumun hangi aşamasında yapılacağı değişmekle birlikte genel olarak rahim ağzı açılmaya başlayıp 4 cm kadar genişlediğinde uygulanır. Ancak doğumun başladığından emin olunduğu durumlarda epidural kateteri yerleştirip ilacın verilmesinin rahim ağzının durumuna göre daha sonra yapılması mümkün.

Her tıbbi girişimde olduğu gibi epidural anestezininde yan etkileri ve komplikasyonları var.

Ancak bu olumsuz durumlar anestezi uzmanının tecrübesine bağlı olarak azalır.

Öncelikle epidural anestezinin her zaman etkili olmadığını bilmek gerekir.

  • Aynı dozda yapılan ilaç değişik kişilerde değişik sonuçlar verebilir.
  • Bazı seyrek durumlarda epidural boşluk ince bir zarla ikiye ayrılmıştır. Bu durumda epidural anestezi vücudun tek bir yanını etkileyeceğinden ikinci bir enjeksiyon gerekebilir.
  • İşlemin yapılacağı bel bölgesini ilgilendiren bir enfeksiyon, abse veya 38 dereceyi geçen ateş durumlarında epidural anestezi yapılamayabilir.
  • Aynı şekilde kanama, pıhtılaşma bozukluğu olan kişilerde epidural anestezi yapılamaz.
  • Bel kemiğine ait bozukluklar, eğrilikler veya bel fıtığı her zaman epidural anesteziye engel teşkil etmez. Bu gibi durumlarda anestezi uzmanı bilgilendirilmeli.
  • Epidural anestezi bazı seyrek durumlarda bir kaç gün süren baş ağrılarına neden olabilir.
  • Seyrek durumlarda uzun süreli bel ağrıları oluşabilir. Bu ağrıların süresi genellikle 48 saati geçmez. Doğum sonrasında oluşan bel ağrılarının oranının epidural anestezi uygulanan ve uygulanmayan kadınlarda aynı olduğu gözlendi.(*)

Bu konuda sıklıkla karşılaşılan sorular:

  • Epidural anestezi bebeğimi etkiler mi?

Kullanılan anestezi maddesinin dozu çok düşük olduğundan bu anestezik maddenin bir kısmı plasentadan geçse de bebek üzerinde bir etki yaratmaz.

  • Bebeğime süt verebilir miyim?

Aynı şekilde kullanılan anestezi ilaçlarının dozunun çok düşük olması nedeniyle bu ilaçların anne sütüne geçen kısmı bebeği etkilemeyecek dozdadır.

  • Felç olma riskim var mı?

Bu konuda en sık sorulan sorulardan birisi de felç olma riskiyle ilgili. Günümüzde kullanılan ilaçların bu tarz bir komplikasyon yaratma ihtimali sıfıra yakın.

  • Epidural anestezi doğum süresini uzatır mı veya vakum ve forseps kullanma sıklığını artırır mı?

Bu çok tartışmalı konulardan biri. Günümüzde kabul gören görüş epidural anestezinin doğum süresini 1 – 2 saat uzattığı yönünde. Vakum veya forseps kullanma veya sezaryan yapma sıklığında bir artış gözlenmedi.

  • Ağrılı bir işlem midir?

İşlem öncesinde lokal anestezi yapıldığından işlem acısız seyreder. Epidural anestezi işlem sonrasında 10 – 15 dakika içerisinde etkisini gösterir.

  • Epidural anestezinin etkisi ne kadar sürer?

Bir kateter epidural boşlukta bırakılıp buradan sürekli anestezik madde verildiğinden anestezi süresi istenildiği kadar sürdürülebilir. Doğumdan sonra 2 – 3 saat içinde epidural anestezinin tüm etkileri ortadan kalkar.

AĞRISIZ DOĞUM NASIL YAPILIR?

Epidural anestezi çok ince bir kateter yardımıyla belden epidural saha adı verilen bölgeye girilmesi ve buraya lokal anestezik maddeler verilmesi şeklinde uygulanır. Anne adayı baskıyı, dokunmayı hisseder, hatta kalkıp yürüyebilir ama ağrıyı hissetmez. Hasta güvenliği için ameliyathane ortamında uygulanır. Önceklikle anestezi doktoru anne adayına yapacağı işlemi kısaca anlatır, varsa sorularını cevaplandırır.
Anestezi doktoru anne adayı yan yatar veya oturur pozisyondayken muayene neticesinde uygulanacak bölgeyi belirler. Belde iğnenin girileceği bölge antiseptik (“mikrop öldürücü”) maddeyle silinir ve steril örtüyle örtülür. Cilt ve cilt altı çok ince bir iğne ile uyuşturulur. Bu epidural iğnesinin girilmesi esnasında oluşacak ağrı hissini azaltmayı hedefler. Epidural sahaya ucu künt bir iğne yardımıyla kateter yerleştirilir ve ilaç verilir. Özellikle bu aşamada annenin birkaç dakika kıpırdamadan durması çok önemlidir. Kateter yumuşak bir maddeden yapılmış, incecik bir sondacıktır. Kateterin dışarıda kalan kısmı alerji yapmayan özel flasterle , hastanın sırtı boyunca sabitlenerek kayması engellenir. Buradan ihtiyaç duyuldukça önceden programlanmış otomatik pompalarla sürekli belirli doz ilaç verilebilir. Bazı durumlarda anestezi doktoru bu ilaçları belli aralıklarla kendisi vermeyi tercih edebilir.
Normal doğumda, kateter yerleştirilip ilaç verildikten yaklaşık 15 dakika sonra anne adayı kasılmaları hissetmesine rağmen ağrı duymamaya başlar. Doğum uzadığında veya ilacın etkisi azalıp hasta ağrı duymaya başladığında ise ek dozlar verilebilir. Sırta yerleştirilen bu katater hastanın istemine bağlı olarak ya doğumdan hemen sonra veya 24 – 48 saat içinde çekilir.
Anestezi amaçlı epidural kateter takılması işlemi hastalar açısından son derecede kolay acısız ve rahat bir uygulamadır.

AĞRISIZ DOĞUMUN AVANTAJLARI NELERDİR?

  • Epidural anestezi ağrısız normal doğum için mükemmel bir yöntemdir.
  • Etkin bir biçimde doğum ağrılarının giderilmesini sağlar, uygun dozda ve zamanda uygulandığında doğumu hızlandırır.
  • Uygulamadan sonra yürüyebilirsiniz.
  • Epidural analjezi sizi sersemletmez, hasta hissettirmez, ayrıca bağırsak hareketlerini durdurmaz, gaz çıkarımını engellemez.
  • Psikolojik rahatlama, kas spazmını çözmesiyle normal doğum şansınızı artırır.
  • Doğum sonrası yorgun, bitkin olmadığınız için bebeğinizi çok daha çabuk kucağınıza alır, hemen besleyebilirsiniz.
  • Tecrübeli uzmanların yaptığı epidural sonrası baş ağrısı çok nadirdir (% 1 civarı).
  • Doğum kesisi (epizyotomi) açılan durumlarda epizyotominin açılması ve tamiri esnasında duyulan ağrıyı gidermede oldukça etkilidir.
  • Sezeryan gerektiğinde takılan kataterden verilen ilaç dozu artırılarak genel anestezi verilmeden uyanık bir şekilde sezeryan yapılabilir.
  • Normal doğumda altın standart: Epidural Analjezidir.

AĞRISIZ DOĞUM KİMLERE UYGULANMAZ?

Bu anestezi şeklinin uygulanmasının sakıncalı olduğu durumlar çok azdır ve çoğu durumda başarıyla uygulanabilir.

Bu anestezi şekli aktif kanaması , sıvı kaybı , aşırı kanama ya da diğer nedenlere bağlı tansiyonu düşük olan, kullanılacak anestezi maddelerine allerjisi olan, iğnenin batırılacağı bölgede enfeksiyonu , yanığı , nörolojik hastalık şüphesi olan,Kafa içi basıncı artmış olan (Beyintümörü, kanaması vb) hastalıklarda, Pıhtılaşmayı önleyici tedavi alanlarda,Trombosit sayısı 100.000 altında olan anne adaylarında Akli dengesi bozuk olan veya uygulamayı reddeden anne adaylarında uygulanmaz.

AĞRISIZ DOĞUM NE ZAMAN UYGULANIR?

Rahim kasılmaları düzenli hale geldikten sonra rahim ağzı yaklaşık % 60-70 incelip, açıklığı 4 cm’e ulaşınca yani sancılar anneyi ciddi olarak rahatsız etmeğe başlayınca uygulanır. Daha önce uygulanması, kasılmaları etkileyip doğumu geciktirir. Geç kalındığında ise hem anne gereksiz ağrı çekmiş olur hem de ağrılar daha sık geleceğinden anne adayı işlem süresince hareketsiz kalamaz ve epidural uygulanması zorlaşabilir.

AĞRISIZ DOĞUM UYGULAMASINDAKİ RİSKLER NELERDİR?

Epidural anestezinin yan etki ve riskleri, tecrübeli bir uzman hekim tarafından uygulandığında, zannedilenin aksine son derece azdır.

  • En sık görülen yan etki tansiyon düşüklüğüdür. Bunu önlemek için işlem öncesi sıvı yüklenir ve yakından tansiyon takibi yapılır.
  • Özellikle hamilelikte çok aşırı kilo almış hastalarda ,yine beldeki çeşitli sorunlarda teknik olarak epidural anestezi uygulaması zorlaşabilir.
  • İşlem başarısız olabilir ve doğumda ağrı duyabilir.
  • Epidural iğnenin beyin omirilik sıvısına girmesi sonucu spinal anestezi dediğimiz durum oluşabilir, belden aşağısı tamamen uyuşur ve hareket edemez. Doğum sonrası başağrısı olabilir.
  • Baş ağrısı; genellikle işlem sırasında hareket edildiğinde daha sık görülür. Çok sıvı ve kafein içeren içecekler alınarak, sırt üstü yatak istirahati ile geçer. Tedavi edilmese bile 7-15 gün içinde kendiliğinden, iz bırakmadan geçer.
  • Doğumun ikinci evresinde uzama görülebilir.
  • Nadiren idrar yapmada zorluk görülebilir.
  • Nadiren kateter takılan yerde enfeksiyon gelişebilir.
  • Bazı hastalar da hafif allerjik reaksiyonlar görülebilir. Bölgesel, geçici kaşıntı kendiliğinden veya basit bir ilaç yardımıyla birkaç saatte geçer.
  • Ağrısız doğum uygulanan hanımlarda nörolojik komplikasyonlar (bacaklarda güçsüzlük veya idrar tutamama) çok çok nadirdir, 183.000 de bir; enfeksiyonoranı 145.000 de bir; kalıcı nörolojik zedelenme 257.000 de bir bulunmuştur.
  • Ağrısız Doğum Amacıyla Anneye Verilen İlaçların Bebeğe Zararı Dokunur mu?
  • Bu ilaçlar özel bir bölgeye uygun dozda verildiğinde bebeğe zararı olmaz.

Normal doğumun bebeğe faydaları:

  • – Normal doğum ile dünyaya gelen bebeklerde solunum sıkıntısı gelişme riski daha azdır. Bunun nedeni bebeğin doğum kanalından geçerken uğradığı baskıdan dolayı akciğerlerindeki amnion suyunun atılması olarak düşünülmektedir.
  • – Bebeğin normal doğum sırasında doğum kanalından geçerken ağzı ile temas ettiği bakterilerin bağışıklık sisteminin gelişmesinde faydalı rol oynadığı düşünülmektedir.
  • – Normal doğumun ilerlemesi sırasında bebekte meydana gelen hormonal dalgalanmaların bebeğin doğumdan sonra anne ile bağlantı kırmasında faydalı olduğu düşünülmektedir. Normal doğum sırasında bebekte salgılanan endorfin hormonu (mutluluk hormonu ) bebeğin kordon kanında tespit edilmiştir. Bu hormonlar bebeği dış ortama hazırlar.
  • – Normal doğum ile doğan bebeklerin anne memesini emme, memeye masaj yapma gibi becerilerinin daha iyi olduğu gözlemlenmiştir.
  • – Normal doğum sonrası anne ile bebek arasında cilt teması daha hızlı ve kolay gerçekleşir. Bu temas bebeğin anneye bağlanması ve gelişimi açısından çok önemlidir.
  • – Normal doğumla dünyaya gelen bebekler sezaryen ile doğanlara göre yoğun bakıma daha az alınırlar. (Genellikle riskli doğumların sezaryenle gerçekleşmesinden kaynaklanabilir.)

Normal doğumun anneye faydaları:

  • – Normal doğumdan sonra annenin iyileşmesi ve günlük hayata dönme süresi çok kısadır.
  • – Normal doğum yapan anneler hastaneden daha kısa sürede taburcu edilirler. Bu hem sağlık açısından hem parasal açıdan anneye fayda sağlar.
  • – Normal doğum yapan bir anne büyük bir güven ve başarma duygusu hisseder.
  • – Normal doğumda sezaryene göre “doğum sırasında anne ölüm oranı” daha azdır.
  • – Normal doğum yapan annenin rahminde bir kesi veya hasar oluşmadığı için sonraki doğumlarını da normal yolla yapma şansı vardır. İleriki hayatında geçirebileceği karın ameliyatları için bir risk taşımaz.
  • – Normal doğumda doğum sonrası enfeksiyon ve kanama benzeri komplikasyonlar daha azdır.
  • – Normal vajinal doğum yapan annenin doğum sonrasında ağrı şikayeti sezaryene göre çok azdır.