7/24 Randevu ve sorularınız için arayabilirsiniz : 0 (232) 000 0 000

İZMİR RİSKLİ GEBELİK TAKİBİ

RİSKLİ GEBELİK TAKİBİ NEDİR ? RİSKLİ GEBELİK TAKİBİ NASIL YAPILIR ? PERİNATOLOG KİMDİR ?

YÜKSEK RİSKLİ GEBELİKLER VE TAKİBİ

Anne veya bebek ile ile ilgili bazı durumlar bir gebeliğin riskli gebelik (yüksek riskli gebelik) kategorisine alınmasını gerektirebilir. Anne ile ilgili durumlar gebelikten önce var olan bazı hastalıklar olabileceği gibi gebelik başladıktan sonra ortaya çıkan bazı hastalıklar da olabilir. Riskli gebelik olarak tanımlanan hamilelikler daha yakından ve dikkatli sıkı takip gerektirirler. Mümkün olan şartlarda bu gebeliklerin riskli gebelik uzmanları (perinatoloji uzmanı, perinatolog) tarafından takip edilmesi ve değerlendirilmesi sağlanmalıdır.

Riskli gebeliğe neden olan anne ile ilgili durumlar:

  • Annenin sigara kullanıyor olması (miktarı az veya çok farketmeksizin)
  • Annede gebelikten önce veya gebelik sırasında yüksek tansiyon (preeklampsi, gebelik zehirlenmesi) meydana gelmesi
  • Annede gebelikten önce veya gebeliğe bağlı şeker hastalığı (diabet) gelişmesi
  • Annede karaciğer, böbrek, guatr, romatizmal hastalıklar, epilepsi, psikiyatrik hastalıklar gibi hastalıklar bulunması
  • Annede AIDS olması
  • Anne yaşının 18’in altında veya 35’in üzerinde olması
  • Annenin daha önce 3 veya daha fazla düşük yapmış olması
  • Annenin daha önce intrauterin ex fetus (karnında bebek ölmesi) durumunu yaşaması
  • Annenin aşırı zayıf veya aşırı şişman olması

Riskli gebeliğe neden olan bebek ile ilgili durumlar;

  1. Bebekte rahim içi gelişme geriliği olması(IUGR), Bebeğin kilosunun normal standartların altında olması
  2. İkiz, üçüz ve diğer çoğul gebelikler
  3.  Fetal anomali (bebekte çeşitli özür ve sakatlıklar)
  4.  Rh Rh uygunsuzluğuna bağlı etkileşme olması (Kan uyuşmazlığına bağlı)
  5.  Bebeğin amnion suyunun normalden fazla veya az olması
  6. Bebeğin eşinin önde olması (plesanta previa)

 

Ne gibi önlemler alınabilir?
Yüksek riakli gebelik gelişmesi her zaman çiftlerin elinde olan bir durum değildir, yukarıda bahsedilen durumlar gibi çoğu zaman tahmin edilemeyen ve önceden önlem alınamayan durumlardır. Ancak sigara ve alkolden uzak durmak, düzenli egzersiz ve doğru beslenmeye özen göstermek, normal kilo sınırlarını korumaya çalışmak, doktora danışmadan hiçbir ilacı kullanmamak ve gebelik öncesinden başlayarak doğuma kadar düzenli doktor takiplerine özen göstermek alınabilecek bazı önlemlerdir.

Riskli gebelik uzmanı (Perinatoloji uzmanı, Perinatolog)
Riskli gebelik ile ilgili bilim dalına perinatoloji denir. Riskli gebelik uzmanları yani perinatoloji uzmanları (perinatolog) riskli gebelik ile ilgili özel eğitim almış ve bu konuda spesifikleşmiş kadın hastalıkları ve doğum uzmanı doktorlardır.

Riskli Gebelik Ne Zaman Söz Konusu Olur?  Riskli Gebelik Nedenleri Nelerdir?

  • Eğer anne 18 yaşın altında ya da 35 yaş üstünde ise,
  • Annede tansiyon, guatr, şeker, kalp, karaciğer, kolajen doku hastalıkları (lupus, sjogren vb) , damar ve diğer yapıları tutan hastalıklar gibi gebelik dönemine ait olmayan, gebe kalmadan önce
  • Zaten varolan sistemik hastalıklar var ise,
  • Anne çok zayıf ya da çok şişman ise,
  • Anne baba arasında akrabalık varsa,
  • Anne herhangi bir nedenle ilaç kullanıyor ise, (epilepsi, psikiyatrik hastalıklar vb)
  • Anne sigara ya da alkol kullanıyor ise,
  • Annenin tekrarlayan düşükleri var ise,
  • Annenin gebelik dönemi öncesinde hiçbir sağlık problemi olmamasına rağmen, hamile kaldıktan sonra tamamen gebeliğe bağlı olarak ortaya çıkan gebelik dönemi sorunları varsa
  • Hamile Anneye Bağlı Gebelik Dönemi Sorunları
  • Gebelik diyabeti (gebelik şekeri) (gestasyonel diyabet)
  • Gebelik zehirlenmesi (hamilelik ile ortaya çıkan hipertansiyon, preeklampsi, eklampsi, toksemi)
  • Gebelikte kanama (vajinal kanama)
  • Gebelikte rahim ağzı yetmezliği (servikal yetmezlik)
  • Gebelikte suların erken gelmesi (prematür membran rüptürü)
  • Gebelikte erken doğum tehdidi
  • Bebeğe Bağlı Gebelik Dönemi Sorunları
  • Çoğul ve ikiz gebelikler
  • Bebekte gelişme geriliği
  • Bebeğin suyunun normalden az olması (oligohidramnios)
  • Bebeğin suyunun normalden fazla olması (polihidramnios)
  • Bebekte kan uyuşmazlığı (Rh Alloimmünizasyonu)
  • Bebekte sakatlıklar (fetal anomali)

 

Riskli Gebelik Takibi Neden Gereklidir ?

Çoğu hamile anne gebelik dönemini herhangi bir sorun olmadan geçirmesine rağmen, gebelik dönemi süresince ne zaman sorunla karşılaşılabileceğini öngörmek hamile anne için mümkün değildir. Baştan çok normal görünen bir hamilelik döneminde bile sonradan ciddi sorunlar yaşanabileceği için, riskli gebelik olsun olmasın bütün hamileliklerin kadın doğum uzmanı takibi altında olması büyük önem taşır.

Bu duruma birkaç örnek vermek gerekirse;

  1. Hamile kalmadan önce hiçbir hastalığı olmayan sağlıklı bir kadın hamile kalıyor. Gebelik döneminin 24. haftasında hamilelik şekeri (gestasyonel diyabet) ortaya çıkıyor.
  2. Hamile kalmadan önce hiçbir hastalığı olmayan sağlıklı bir kadın hamile kalıyor. Gebelik döneminin 28 ile 30. haftası itibariyle gebelik zehirlenmesi (toksemi – gebeliğe bağlı gelişen hipertansiyon – preeklempsi) ortaya çıkıyor.
  3. Hamile kalmadan önce hiçbir hastalığı olmayan sağlıklı bir kadın hamile kalıyor. Gebelik döneminin 28 ile 30. haftası civarında bebek gelişimi ile ilgili sorunlar (bebekte gelişme geriliği) ortaya çıkıyor.
  4. Hamile kalmadan önce hiçbir hastalığı olmayan sağlıklı bir kadın hamile kalıyor. Gebelik döneminin 11 ile 14. haftası arasında ultrasonda bebek ense kalınlığı ölçümünün yüksek olduğu söyleniyor.
  5. Hamile kalmadan önce hiçbir hastalığı olmayan sağlıklı bir kadın hamile kalıyor. Gebelik döneminin 11 ile 14. haftası arasında yapılan ikili test sonucu anormal çıkıyor.
  6. Hamile kalmadan önce hiçbir hastalığı olmayan sağlıklı bir kadın hamile kalıyor. Gebelik döneminin 16 ile 20. haftası arasında yapılan üçlü test sonucu anormal çıkıyor.
  7. Hamile kalmadan önce hiçbir hastalığı olmayan sağlıklı bir kadın hamile kalıyor. Gebelik döneminin 16 ile 20. haftası arasında yapılan ultrason muayenesinde bebekte bir sorun (bebeğin kalp ve büyük damarlarında sorunlar; down sendromunu düşündüren kemiklerin kısa olması barsak parlaklığı artışı ense kalınlığı artışı gibi bulgular; v.b.) tespit ediliyor.
  8. Yukarıdaki örneklerde olduğu gibi sorunsuz giden bir hamilelik döneminde gebelik takibi sırasında bebek , anne ve ya gebelik kaynaklı bir sorun tespit edildiğinde doktorunuz bir riskli gebelik uzmanından konsültasyon (görüş) talep edecektir.

 

Riskli Gebelik Takibinde Neler Yapılır?

Annenin gebelik öncesi mevcut olan bazı hastalıkları hamilelik sürecini ve bebeği ciddi şekilde etkileyebildiği gibi, hamilelik de annenin mevcut hastalığının seyrini ve tedavisini etkilemektedir. Öncelikle bebek için plan yapıldığında yani gebe kalmadan önce, genel sağlık sorunlarının varlığı veya derecesi ilgili branş hekimince (dahiliye, kardiyoloji, nefroloji, v.b.) mutlaka belirlenmelidir.

Anne adayının daha önce tekrarlayan düşükler yapmış olması, sebebi bilinsin ve ya bilinmesin mevcut gebeliği de riskli gebelikler sınıfına sokar. Önceki düşüklerin haftası, nasıl olduğu gibi detaylar ve kan testleri ile mevcut gebelik takibi yönlendirilir. Çok erken düşüklerde kromozom anormallikleri , gebeliğin 3 – 6 ayı arasındaki düşüklerde rahim boynu yetmezliği, daha ileri gebelik aylarında görülen doğum öncesi bebek (fetüs) ölümü durumlarında ise annenin veya bebeğin hastalıkları araştırılır.

Tümörler açısından gebelik öncesi veya başlangıcında memede kitle olup olmadığı, yakın zamanda bir smear (rahim ağzından alınan sürüntü testi) yapılıp yapılmadığı konusu da unutulmamalıdır.

Bebek gelişiminde anormallikler ve bebek hastalıklarının doğum öncesi teşhisi günümüzde oldukça ileri boyutlara ulaşmıştır. Bunun sonucu olarak da artık anne rahmi içindeki bebeğin tedavisi söz konusudur.

Riskli Gebelik Takibini Kimler Yapar?

“Yüksek riskli gebelik takibi” sırasında hastayı tek bir hekimin izlemesi yeterli değildir. Bu, farklı branşlardan hekimlerin ortak bilgi ve deneyimleriyle yürütülebilen bir izlem şeklidir. Ekipte kadın doğum uzmanı başta olmak üzere, dahiliye uzmanı, endokrinoloji uzmanı, diyetisyen, fizik tedavi ve göz doktoru da bulunur.

Hamile Kalmadan Önce Hastalığı Olan Kadınlar Bebek Sahibi Olabilir Mi?
Anne adayının hamile kalmadan önce zaten mevcut olan yüksek tansiyon, diyabet, guatr, kalp hastalığı, böbrek hastalığı, karaciğer hastalığı gibi bazı hastalıkları, hamilelik dönemi boyunca ağırlaşma eğilimine girer. Bu nedenle bebek için plan yapıldığında yani gebe kalmadan önce, genel sağlık sorunlarının varlığı veya derecesi ilgili branş hekimince (dahiliye, kardiyoloji, nefroloji, v.b.) mutlaka belirlenmelidir. Bu hiçbir zaman genel sağlık problemleri olan bir kadının anne olamayacağı anlamına gelmez. Ama hamilelik dönemini hem annenin hem de bebeğin sağlıklı ve sorunsuz biçimde geçirebilmesi için gebelik takibi, bu konuda uzmanlaşmış riskli gebelik doktorları tarafından yapılmalıdır. Hamilelik öncesinde bu hastalıklardan biri bulunan her kadın gebe kalmadan önce mutlaka riskli gebelik uzmanına başvurmalıdır.

Anne Yaşı Gebelikte Bir Risk Faktörü Müdür?

Evet, annenin 18 yaşından küçük olması ya da 35 yaşından büyük olması gebelikte riski artırır.

 

Birçok faktör etkili olabilir. Örneğin, önceki bir hamilelikte sorun yaşadıysanız, riskli grupta sayılırsınız. Bu, yine aynı sorunları tekrar yaşayacağınız anlamına gelmez, ancak doktorunuz hamileliğiniz ilerledikçe sizinle daha yakından ilgilenmeye devam edecektir.

Bazı sağlık sorunları da hamileliğinizi yüksek riskli hale getirebilir. Kronik bir durumunuz varsa hamile kalmadan önce bir doktora görünün, böylece gebe kalmadan önce olabildiğince sağlıklı olabilirsiniz. Gebeliği etkileyen birçok sağlık durumu vardır:

Kan hastalıkları: Eğer orak hücreli anemi hastalığı veya talasemi gibi bir kan bozukluğunuz varsa, vücudunuzda ikinci bir kişinin varlığıyla hamileliğinizi durumunuzu daha da kötüleştirebilir. Bebeğinizin (hem hamilelik sırasında hem de doğumdan sonra) durumunuzu miras alması için potansiyel riskler de vardır.
Kronik böbrek hastalığı: Bu durum, düşük yapma riskinizi artırır, yüksek tansiyon ve preeklampsi geliştirebilir ve erken doğum yapabilirsiniz. Hamilelik böbreklerde fazladan gerginlik de yaratabilir.
Depresyon: Hamilelik ve anne olmak, sizi anksiyete ve depresyon dahil olmak üzere zihinsel sağlık sorunlarına karşı daha savunmasız hale getirebilir. Tedavi edilmeyen depresyon ve anksiyete için kullandığınız bazı ilaçlar bebeğinizi riske sokabilir. (Ancak, önce doktorunuzla konuşmadan ilaçlarınızda değişiklik yapmayın. Aniden ilaç bırakmanın da riskleri vardır.)
Yüksek tansiyon: Yüksek tansiyonunuz olsa bile normal bir hamileliğiniz olabilir. Bununla birlikte, tedavi edilmemiş yüksek tansiyon bebeğinizin normalden daha yavaş büyümesine veya erken doğmasına neden olabilir. Yüksek kan basıncı ile ilişkili diğer komplikasyonlar arasında preeklampsi ve plasenta abrupsiyonu yer alır; bebek doğmadan önce plasentanın uterustan kısmen veya tamamen ayrıldığı ciddi bir durumdur.
HIV veya AIDS: HIV veya AİDS varsa, bebeğiniz doğumdan önce, doğum sırasında veya emzirdiğinizde enfekte olabilir. Neyse ki, ilaç bu riski önemli ölçüde azaltabilir.
Lupus: Lupus ve diğer otoimmün hastalıklar erken doğum, preeklampsi ve küçük bir bebeğe sahip olma riskinizi artırabilir. Gebe olmak, hastalığınızın alevlenme olasılığını artırabilir veya kötüleşebilir.
Anne yaşı: Yaşınız, yüksek riskli bir hamileliğe sahip olma olasılığınızı etkileyebilir. İlk hamileliğinizde 35 veya daha büyük yaşta olmak sizi bazı komplikasyonlar ve sağlık problemleri konusunda daha fazla riske sokar.
Obezite: Hamilelik öncesi 30 ya da daha yüksek bir vücut kitle indeksinizin (VKİ) olması, gebelik sırasında gestasyonel diyabet, tip 2 diyabet ve yüksek tansiyon riskini artırır. Doğum söz konusu olduğunda, sezaryen doğum yapma olasılığınız fazladır.
Tiroid hastalığı: Hamilelik sırasında hem aşırı inaktif tiroid (hipotiroidizm) hem de aşırı aktif tiroid (hipertiroidizm), durum kontrol edilmezse sizde ve bebeğinizde sorunlarına neden olabilir. Bu problemler arasında düşük yapma, preeklampsi, düşük doğum ağırlığı ve erken doğum sayılabilir.
Tip 1 veya tip 2 diyabet: Diyabetiniz iyi bir şekilde tedavi edilmezse, doğum kusurları, yüksek tansiyon, erken doğum ve iri bebek (makrozomi) gibi komplikasyon riski altında olabilirsiniz. Bebeğinizin solunum, düşük glikoz seviyeleri ve sarılık sorunları olabilir.

Sigara, alkol veya uyuşturucuya bağımlılık, hamilelikle ilgili riskleri artıracaktır. Doktorunuza açık ve dürüst olmaya çalışın, böylece ihtiyacınız olan desteğe erişmenize yardımcı olabilir:

Alkol: Hamilelik sırasında ağır alkol içilmesi bebeğinizin ölü doğum ve fetal alkol spektrum bozukluğu (FASD) riskini artırır.

Sigara içmek: Hamileyken sigara içiyorsanız, bebeğiniz küçük doğum ve erken doğum gibi birçok komplikasyon riski altındadır.

Madde bağımlılığı: Yasadışı uyuşturucu kullanıyorsanız veya reçeteli ilaçları düzenli olarak kullanmıyorsanız, bebeğiniz doğumdan sonra yoksunluk belirtileri çekebilir. Doğum kusurları olabilir, düşük doğum ağırlığına sahip olabilir veya erken doğabilir.

Ayrıca, genellikle sağlıklı ve formda olsanız bile, hamileliğiniz sırasında sağlık sorunları yaşamanız da mümkündür. Bu tür problemler arasında şunlar bulunur:

Doğum kusurları: 100 bebekten yaklaşık 3’ünde doğum kusuru olacaktır. Bazı doğum kusurları, ultrasonla veya doğumdan önce genetik testle tespit edilebilir. Doğum kusurundan şüphelenilir veya teşhis edilirse, siz ve bebeğiniz hamilelik sırasında daha yakından takip edileceksiniz. Kusurunuza bağlı olarak, bebeğinize hemen bakmak için pediatrik uzmanların bulunduğu bir hastanede de doğum yapmanız gerekebilir.
Gestasyonel diyabet: Bu hamilelik sırasında gelişen şeker hastalığıdır. Gestasyonel diyabet, insülin gibi ilaçları içeren bir diyet ve tedavi planını takip ederek kontrol edilebilir. Kontrolsüz gestasyonel diyabet sizi erken doğum, yüksek tansiyon ve preeklampsi riskine sokabilir.
Büyüme problemleri: Doktorunuz her ziyaretinizde karnınızı ölçerek bebeğinizin büyümesini takip edecektir. Bazı durumlarda, bir bebek gerektiği kadar büyümez. Bebeğinizin büyümesi çok yavaşsa, fazladan muayeneye ihtiyacınız olabilir ve bebeğinizi erken doğurmanız gerekebilir.
Preeklampsi: Bu, idrarınıza yüksek tansiyon ve protein sızıntıları geliştirdiğiniz ciddi bir durumdur. Preeklampsi bebeğinizin büyümesini hızlandırabilir ve sağlığınızı etkileyebilir. Doğum yapmak, preeklampsinin tek çaresidir, bu nedenle bu durumu geliştirirseniz, bebeğinizin erkenden doğması gerekebilir.

Riskli Gebelik Doğumu Nasıl Etkiler?

Yapacağınız doğum, tercihinize bağlı olmayacaktır, riskli gebelik ise tam donanımlı bir hastanede doğum yapmalısınız.

İkiz taşıyorsanız, erken doğum olasılığınız daha yüksektir. Bebeğin etrafında çok fazla amniyotik sıvı olması veya belirli tıbbi rahatsızlıkları olması gibi başka nedenlerle yüksek riskli bir hamileliğiniz varsa, erken doğum daha olasıdır.

Gebelik Dönemi Riskleri

Yukarıda da bahsettiğimiz üzere gebelik dönemi riskleri gebenin daha önceden getirdiği kronik rahatsızlıklar gibi problemlerden ziyade gebeliğin kendisinden kaynaklanan risklerdir. Bu risk faktörleri hem bebeğin hem de annenin sağlığını ciddi manada etkileyebilmektedir. Bu sebeple riskli gebelikler uzman doktorlar tarafından yakından takip edilmelidir.

Başlıca Gebelik Dönemi Riskleri;

  • Gebelik Diyabeti,
  • Gebelik Hipertansiyonu,
  • Çoğul Gebelikler
  • Gebelik Zehirlenmeleri,
  • Erken Doğum Riskleri,
  • Servikal Yetmezlik,
  • Suyun Erken Gelmesi,
  • Bebekte gelişme gerilikleri,
  • Bebek suyunun miktarında anormallikler,
  • Bebekte sakatlık riski şeklinde özetlenebilir.
  • Başlıca riskli gebelik ‘leri maddeler halinde kısa kısa açıklamak gerekirse:

Gebelik Diyabeti:

Başlıca riskli gebelik çeşitlerinden biri olan Gebelik Diyabeti Ya da Gestasyonel diyabet gebelerde daha önce olmadığı halde gebelik sırasında ortaya çıkan, genellikle gebelikten sonra da kaybolan geçici bir diyabet türüdür. Bu diyabet gebelerin yaklaşım % 3 ‘ünde görülür, Genellikle 24-28. Haftalarda ortaya çıkar, Daha sonraki gebeliklerinde tekrarlama ihtimali oldukça yüksektir. Gestasyonel diyabet geçirenler, genellikle normal diyabete de yatkındırlar bu sebeple yaşam biçimlerine bir ömür dikkat etmeleri gerekir.

Diğer taraftan gebelik diyabeti ya da gestasyonel diyabet daha çok;

  1. Ailesinde diyabet hastalığı olanlarda
  2. Yüksek kilolu ve obez annelerde
  3. Daha önceki doğumlarında iri bebek doğuran annelerde
  4. Önceki gebeliklerinde düşük yapanlarda
  5. Önceki gebeliklerinde şeker yükselmesi görülenlerde
  6. İdrarında şeker tespit edilen gebelerde görülmektedir.
  7. Gebelik diyabeti ya da gestasyonel diyabet, sıkı takip edildiğinde gebe için ciddi bir sorun oluşturmayan ve genellikle de gebelikten sonra kaybolan geçici bir durumdur. Ancak takip altında
  8. bulunmaksızın kontrolsüz bir şekilde devam ederse çok ciddi sıkıntılara neden olabilmektedir.

Buna göre Gestasyonel Diyabet;

  1. Anne karnında ani bebek ölümlerine
  2. Normalden iri bebeklere ve doğumun zorlaşmasına
  3. Fetal distres ve oksijen azlığına,
  4. Amniyon sıvısının artmasına
  5. Ve çeşitli yenidoğan problemlerinin yaşanmasına neden olabilmektedir.

Son olarak gebelik diyabeti olan gebelerin beslenirken aşağıdaki hususlara dikkat etmeleri gerekmektedir:

  1. Öncelikle ve kesinlikle doktorunuzun ve onun yönlendireceği diyetisyeninizin tavsiyelerine uyun,
  2. Bol su içmeye gayret edin,
  3. Öğün atlamayın
  4. Tuzu azaltın
  5. Yağlı ve sucuk, salam gibi işlenmiş gıdalardan uzak durun
  6. Tatlı olarak sütlü tatlıları tercih edin
  7. Tam tahıllı ekmekler ve lifli gıdalar tüketin
  8. Hazır gıdalardan uzak durun
  9. Doktorunuzla irtibat halinde olun
  10. Gebelik Hipertansiyonu:
  11. Gebelik kontrolleri sırasında tansiyon değerlerinin 14/9 çıkması, 4 er saat arayla yapılan tekrar ölçümlerinde en az iki defa daha bu sonuçlar ve üzerinde çıkması, gebelik hipertansiyonu
  12. göstergesidir. Ortalama on gebelikten 1-2’sinde görülebilen bir durumudur. Gebe ve bebek için çok ciddi sorunlara yol açabileceğinden kesinlikle takip edilmelidir. Bazı belirtilerle beraber seyrediyorsa Pre-eklampsinin (Gebelik zehirlenmesi) bir belirtisi de olabilmektedir.

Diğer taraftan gebelik hipertansiyonu;

  • Gebelik öncesi hipertansiyon öyküsü olanlarda
  • Diyabet hastası gebelerde
  • Çoğul gebeliklerde
  • 35 yaş ve üstü gebeliklerde
  • Şişman gebelerde
  • Böbrek hastalarında
  • Kolajen doku hastalıklarında,
  • Bağışılık sistemi bozukluğu olan hastalarda daha sık görülebilmektedir.
  • Ayrıca, gebenin hamilelik boyunca çalışmak zorunda olması ve dinlenmeye fırsat bulamaması da gebelik hipertansiyonu riskini yükseltmektedir.

Gebelik Tansiyonu-Pre-Eklampsi İlişkisi:

Pre-eklampsi, gebeliğin 20.Haftasından sonra gebede yüksek tansiyon, ödem ve idrardan protein atılımı ile kendini gösteren bir durumdur. Dolayısı ile gebede yalnızca yüksek tansiyon, ya da yalnızca ödem kişinin Pre-eklampsi olduğunu göstermez. Hipertansiyonla birlikte idrarda protein kaybı görülüyorsa hasta mutlaka pre-eklampsi açısından değerlendirilmelidir. Hipertansiyon tek başına Pre-eklampsi tanısı için yeterli olmasa da bu riski artırdığı unutulmamalıdır.