7/24 Randevu ve sorularınız için arayabilirsiniz : 0 (232) 000 0 000

BOLU RİSKLİ GEBELİK TAKİBİ

Riskli Gebelik

Riskli Gebeliğin Kriterleri Nelerdir?

Riskli gebelik nedir, riskli gebelik kriterleri nelerdir, perinatoloji nedir? Tüm bu soruların cevaplarını yazımızda bulabilirsiniz.

Riskli gebelikler; anneyi, bebeği veya her ikisini, hamilelik, doğum veya sonrasında tehdit edebilecek bazı problemlerin söz konusu olduğu gebeliklerdir. Tüm hamileliklerin yaklaşık %6’sını oluşturan riskli gebelikler, perinatoloji uzmanları tarafından takip edilir. Peki, riskli gebelik kriterleri nelerdir, hangi anne adaylarına riskli gebelik tanısı konur? Detaylar yazımızda…

Riskli Gebelik Nedir, Riskli Gebeliğin Kriterleri Nelerdir?

  • 1)Anne Adayının Yaşı
    Hamile kaldığınız yaş, gebeliğinizin riskli olup olmayacağı açısından belirleyici bir faktördür. 17 yaşın altında ve 35 yaşın üstünde gebe kalan kadınların çoğu riskli gebelik sınıfında değerlendirilir ve takibini ona göre yapılır. Özellikle 40 yaşın üstünde gebe kalan kadınlarda düşük ve genetik kusur riski daha fazladır.
  • 2)Yüksek Tansiyon
    Yüksek tansiyonlu anne adayları, gebelikte kalp damar sistemlerinin yüklenmesine bağlı sorunlara daha açık haldedirler. Aynı zamanda gebelik tansiyonu ile komplike olduğunda anne adayı ve bebek için yaşamsal problemler ortaya çıkabilmektedir.
  • 3)Şeker Hastalığı
    Şeker hastalığı gebe kalmayı zorlaştıran rahatsızlıklardan biridir. Gebe kalan şeker hastası anne adaylarının ise gebelikte bozulan metabolizması ona ek bir yük oluşturur ve bu nedenle yakından takip edilmesi gerekir.
  • 4)Preeklampsi (Gebelik Zehirlenmesi)
    Kan basıncı seviyesinde büyük bir artışa neden olan ve idrarda yüksek oranda proteine sebep olan gebeliğe özgü bir durumdur. Gebelik zehirlenmesi olarak da bilinen preeklampsinin en önemli belirtisi vücutta aşırı şişlik – ödemdir. Preeklampsi ciddi bir komplikasyondur ve en kısa sürede müdahale edilmesi gerekir. Detaylı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.
  • 5)Otoimmün Hastalıkları
    Otoimmün hastalıklar, vücudun bir koruma kalkanı olan bağışıklık sisteminin aşırı hassaslaşması ve yoğun, kapasite üstü çalışması neticesinde oluşan hastalıklardır. (eklem romatizması, sedef vb.) Otoimmün hastalıklar da gebelik için bazı durumlarda risk oluşturabilir. Bu tarz hastalıkların ilaçları anne veya bebek için gebelikte riskli olabilmektedir ve gebelik döneminde hastalığı tedavi etmek zorlaşır.
  • 6) Böbrek Sorunları
    Böbrek problemi olan anne adaylarında düşük riski daha fazladır. Bu anne adaylarının beslenme programları özel hazırlanır ve ek tedaviler planlanabilir. Takibi mutlaka perinatolog tarafından yapılmalıdır.
  • 7)Çoğul Gebelikler
    Bebek miktarı arttıkça gebeliğin riski de aynı paralelde artmaktadır. Çünkü anne adayı için artan fiziksel yük, anne adayının organlarının baskı altında kalması neticesinde zarar görebilmektedir. Aynı zamanda tek yumurta ikizleri birbirinden kan çalabilmekte ve bu durumda her iki bebeğin de hayatı risk altına girebilmektedir. Bu nedenle çoğul gebelikler de titizlikle takibi yapılması gereken riskli gebelik kategorisinde yer alır.
  • 8)Anne Rahminde Doğumsal Kusurların Olması
    Anne rahmindeki doğumsal kusurlar; düşüğe, erken doğuma veya bebekte ekstremite kusurlarına neden olabilmektedir. Ancak rahimdeki doğumsal kusurların çoğu tedavi edilebilirdir. Bu nedenle gebelik öncesinde kadın doğum uzmanına muayene olmak ve varsa herhangi bir sorun, onu tedavi ettirmek, gebelikte yaşanma ihtimali olan riskleri en aza indirir.
  • 9)Bebeğin Eşinin Doğum Yolunu Kapatması
    Bebeğin eşi olarak adlandırılan plasentanın doğum yolunu kapatması aslında basit bir ultrason görüntüsüyle tespit edilebilir ve ona göre gerekli önlemler alınıp, sezaryen doğum tercih edilebilir. Tanısı çok kolay olan bu durumun oluşturabileceği problemler yaşam kaybına kadar gidebilir. Bu nedenle doktor muayeneleri kesinlikle aksatılmamalıdır.
  • 10)HIV veya AIDS
    Eğer hamileyken HIV veya AIDS gibi hastalıkların tanısı konursa, bu durum anne adayının bağışıklık sistemindeki birçok hücrenin zarar göreceği anlamına gelir. Doğal olarak gebeyken yakalandığınız hastalıklar karşısında vücudunuzun mücadele edebilmesi pek mümkün olmayacaktır. AIDS hastalığının daha çok doğum sırasında bebeğe geçtiği düşünülse de emzirme ve gebelik esnasında da bebeğe bulaşabildiği ispatlanmıştır.
  • 11)Tiroid
    Boyun bölgesinde yer alan tiroid bezi, kan basıncı ve kalp hızını kontrolde tutmak için çeşitli hormonların üretilmesine yardımcı olur. Hamilelikte tiroid ile ilgili bir rahatsızlığı olan anne adaylarının düşük doğum ağırlıklı bebek dünyaya getirme olasılıkları daha fazladır.
  • 12)Rahim Ağzı Yetmezliği
    Riskli gebeliğin bir diğer nedeni de rahim ağzı yetmezliğidir. Basit bir muayene ile teşhis edilebilen rahim ağzı yetmezliği, rahim ağzının bebeği taşıyabilecek kadar güçlü olmaması şeklinde özetlenebilir. Anne adayının öyküsü ve rahim ağzı yapısına göre ilaç veya dikiş gibi bazı tedavi seçeneklerinden faydalanılır.
  • 13)Bebekle İlgili Problemler
    Bebeğin gelişimiyle ilgili problemler de riskli gebelik çatısı altındadır. Örneğin; bebekte anatomik bozukluklar, kromozomal bozukluklar, genetik sendromlar, kan hastalıkları veya enfeksiyon söz konusu ise gebelik riskli olarak değerlendirilir.

Riskli Gebeliğin Diğer Nedenleri
Daha önce kısırlık ile mücadele edip hamile kalan gebeler, kanda pıhtılaşma bozukluğu olanlar, Polikistik Over Sendromu olup hamile kalanlar, suyun erken gelmesi ve doğumun beklenenden erken başlaması gibi durumlarda da gebelik riskli sınıfta değerlendirilir.

Perinatoloji Nedir?
Perinatoloji; kadın hastalıkları ve doğum uzmanlığı alanının riskli gebeliklerle ilgili olan bir yan dalıdır. Gebelik öncesi, gebelik, doğum ve doğum sonrasında anne ve bebeğin sağlığı için ortaya çıkabilecek sorunların nitelikli bir şekilde taranmasını, şüpheli durumlarda tanı ve tedavinin gerçekleştirilmesini sağlamaktadır. Gebelik öncesinde anne adayında kalp rahatsızlıkları, şeker hastalığı, karaciğer ve bağırsak rahatsızlıkları, enfeksiyonel hastalıklar, böbrek rahatsızlıkları vb. varsa, perinatolog ile görüşmesi önerilir.

 

Riskli gebelikler alanında yapılan çalışmalar, günümüze kadar doğum hekimlerinin en önemli uğraşı alanı olmuştur. Günümüzde gelişen bilgi teknolojisi ile birlikte riskli gebeliklerin tanınması, izlenmesi ve tedavilerinde yeni yöntemlerin kullanılması ile özellikle son 20 yılda anne ve bebek ölümleri ve anne-bebek sekelleri oldukça azaltılabilmiştir.

Riskli gebeliklerin anneden ve/veya fetusdan kaynaklanan riskler olarak iki boyutu olmakla birlikte, anne ve fetus o kadar yakın ilişkidedir ki genellikle birine dair problemler diğeri içinde yüksek risk taşımaktadır.

Anneden kaynaklanan riskler

Gebelik anne adayı için fiziksel ve ruhsal bir yüktür. Bugünkü teknolojik imkânlarla bile 50-60 yaşında kadınlar hamile kalabilseler bile pek çoğu yaşamlarını kaybedebilirlerdi.

Gebelik öncesi riskler

  1. Anne Yaşı: İdeal gebelik yaşının 20-30 arası olduğu kabul edilir. Her ne kadar sınırlar gelişen teknoloji ile zorlansa da 18 yaş altı ve 35 yaş üzeri gebelikler yüksek risk taşırlar. Yaşla birlikte genetik hastalıkların sıklığı artar, kronik hastalıklara maruz kalma artarken annenin gebelikte oluşabilecek fiziksel yük artışına dayanıklılığı azalır. 18 yaş altı anne adayları fiziksel ve ruhsal gelişimlerini tamamlamadığından gebelik risklerini daha yoğun yaşarlar.
  2. Yüksek Tansiyon: Yüksek tansiyonlu anneler gebelikte kalp damar sistemlerinin yüklenmesine bağlı sorunlara daha açıktır. Ayrıca gebelik tansiyonu ile komplike olduğunda hem anne hem de bebek için yaşamsal sorunlar çıkarabilir.
  3. Şeker Hastalığı: Şeker hastalığı gebe kalmayı engelleyebilir. Gebelik sırasında da annenin bozulan metabolizması hem anne için ek bir yük oluşturur hem de fetüs da yapısal anomalilerin sıklığını arttırır.
    İleri Derecede Kansızlık: Diğer sistem hastalıklarının olması (kalp, böbrek, romatizmal vb.
    Aşırı zayıf (50 kg altı), aşırı kilolu kadınlar.
    Alkol, sigara (sigara kullanımı bebekte anomali yaptığı kanıtlanmıştır ancak kesin olan bir şey vardır; sigara kullanan annelerin bebekleri düşük doğum ağırlıklı olurlar ve erken doğarlar. Bu nedenle annelerin mümkünse gebeliği süresince sigarayı bırakmalı bırakamıyorsa mümkün olan en az sayıda sigara tüketmelidirler) ilaç bağımlılığı olanlar, hastalığı nedeniyle kronik ilaç kullanan kadınlar.
  4. Miyomlu Gebelikler: Burada miyomun yeri, büyüklüğü ve bebeğin eşiyle ilişkisi çok önemlidir.
    Gebelikte gelişebilecek riskler

Gebelik tansiyonu ve buna bağlı gelişebilecek komplikasyonlar. Gebelik takiplerinin en önemli amaçlarından biri gebeliğin tetiklediği tansiyonu erken tanımak olası önlemleri hem anne hem de bebek için alıp, gebelik seyrini ve doğumu mükemmele yakın yönetmektir.

Gebelik Şekeri
Çoğul Gebelikler: Bu gebelikler başlı başına yüksek risklidir ve bebek sayısı arttıkça riskler de artmaktadır. Genellikle anne için artan fiziksel yük ve birden çok bebeğin karında yer kaplamasına bağlı annenin organlarının baskı altında kalmasından kaynaklanan problemler sık görülmektedir. Ayrıca tek yumurta ikizleri ya da tek eşli ikiz bebekler birbirinden kan çalabilmekte ve her iki bebeğin hayatını tehlikeye atmaktadır. Bu durumun tanısı içinse gebeliğin ilk 3 ayında çoğul gebeliklerinin yapısı ortaya çıkarılmalıdır.
Birtakım romatizmal hastalıklar.

Annenin sularının erken gelmesi: Bebeklerde enfeksiyondan annede yaygın sepsise ve bebekte solunum sıkıntısına kadar pek çok problem oluşturulabilir. Anne adaylarının bu konuda duyarlı olması, hafifte olsa bu tür şikâyetlerini doktoruna iletmesi gerekmektedir.

Erken su gelmesi durumunda doğum hekimi ve bebek yoğun bakım ekibi neredeyse satranç oynamak zorundadır. Sürecin doğru yönetilmesi hayati önem taşır.
Bebek eşinin doğum yolunu kapaması.

Bu risk sadece ultrasonla anlaşılabilir ve gebeliği boyunca hiç ultrasona girmeyen kadınlar zaman zaman acil şartlarda bebeklerini ve yaşamlarını kaybedebilmektedir. Tanısı çok kolay ama oluşturabileceği problemler yaşam kaybına kadar gidebilmektedir.

Anne rahminde doğumsal kusurların olması. Düşüklerden erken doğumlara, bebekte ekstremite kusurlarına kadar bir takım sıkıntılar yaratabilmektedir. Gelişmiş ultrason teknolojisi ve cerrahi yöntemlerle henüz gebelik oluşmadan bu tür sorunlar tespit edilip sorunlar giderilebilmektedir. Mutlaka hamile kalmadan doğum hekimine muayene olmanın en önemli faydalarından biride bu tür sorunların gebelik öncesi giderilmesine zemin hazırlamaktır.

Daha önceden sezeryan ya da diğer rahim ameliyatları geçirmiş olanlar. Bu grup gebelikler yırtılmaları konusunda risk altındadırlar. Titiz izlenip zamanında doğum planlaması yapılmalıdır.
Bebekten kaynaklanan riskler

Bebeklerde oluşabilecek yapısal anomaliler en önemli risklerdir. Aileler mutlaka rutin kontrollerini aksatmamalı ve belirtilen özellikli testleri mutlaka zamanında ve deneyimli ellerde yaptırmalıdırlar.

11-14 hafta erken fetal değerlendirme testi: Fetusun kromozom anomali riskinin tespiti için yapılır gibi olsa da; deneyimli ellerde ve gelişmiş ultrason teknolojisi ile yapısal anomalileri, oluşabilecek gebelik tansiyonu ve gelişme gerilikleri konusunda bizleri uyarmaktadır. O nedenle son yıllarda önem kazanan anne karnında fetusun kromozom analizi yapılabilen testler (free cell dna) varken dahi önemini sürdürmektedir.

18-23 hafta 2 düzey ultrasonografik değerlendirmesi yapılıp varsa problemler tespit edilmelidir. Anne karnında tedavi edilebilenler tedavi edilmeli, doğum sonrası tıbbi ya da cerrahi girişim gerektiren bebekler için uygun şartlar sağlanmalıdır.

Aslında 11-14 hafta değerlendirme testi ve 18-23 hafta detaylı ultrasonuna bu dönemde yapılacak gebelik kontrolü ve rutin testlerde eklendiğinde gelişebilecek riskler konusunda genel bir izlenim edilebilmektedir. Belki de tüm riskli gebelik taramalarının en önemli iki basamağı bu dönem olmaktadır.

 

Önemli uyarı

Risklerden kaçınmak aslında gebelik öncesinden başlamalıdır. Hamile kalmak planlı bir eylem olmalı çiftler bebek sahibi olmaya karar verdiklerinde mutlaka bir doğum hekimine gidip danışmanlık almalı olası riskler hakkında bilgilenmelidir. Erken hekime başvurmak olası tedavi edilebilir düşük tehditlerinin önlenmesi, olası dış gebelik ve sonuçlarından mümkün olduğunca en az hasarla atlatılması açısından çok önemlidir. Gebelik riskleri doğum sonrasına kadar sürdüğünden doğum sonu 40. güne kadar da hekimiyle bağlantısını koparılmamalıdır.

Riskli gebelikleri azaltmak için;

İdeal zamanda doğuma karar vermelidir. (Mümkün oldukça 18 yaş üzeri ve 35 yaş altı olmalı)
Ailedeki kronik hastalıklar ve genetik sorunlar hakkında hekime eksiksiz bilgi vermeli.
Doğum sırasında dengeli beslenmeli, gebelik öncesi ve gebelikte uygun egzersizle efor kapasitesi ve dayanıklılık arttırılmalıdır.
Gebelik kontrollerini aksatılmamalı.

6-7. aydan itibaren bebek hareketlerini düzenli olarak saymalıdır. Anne kendi kendine bebeğinin sağlığını sadece bebek hareketlerini sayarak takip edebilir. Bebek gün içinde en az 10 kez oynamalıdır.
Gebelik sırasında sularının gelmesi, kanama olması ya da genital akıntıları olduğunda derhal doktoruna başvurmalı.
İmkânları olan aileler 11-14 hafta değerlendirme testini ve 18-23 hafta detaylı ultrasonografik incelemesini ihmal etmemeli.

Günümüzde gebelik risklerinin saptanmasında teknolojinin sınırları nelerdir?

Gelişen teknoloji ve bilgi birikimiyle artık bebeğin burun kemiği, ense kalınlığı, fetal karaciğer kan akımı ölçümü ve fetal kalp kapak akımı ölçümü gibi özel yöntemlerle kromozom anomalilerini tarayabiliyoruz.

Rahim kan akımları Renkli Doppler ultrasonla ölçülerek, gelişebilecek gebelik tansiyonu (gebelik zehirlenmeleri) ve fetusta büyüme gelişme geriliği olabileceğini tahmin edebiliyoruz.

Bebeğin beyin kan akımı ölçülerek bebekte anne karnında iken kansızlığının derecesini takip ediyor, birtakım damarlarını inceleyerek bebeğin anne karnında oksijenlenmesini tespit edebiliyoruz.

Lazer yöntemiyle ikizler arasında birbirlerine kan kaçaklarını anne karnında ameliyat edebiliyoruz.

Kalem kadar küçük kameralar kullanarak anne karnında bebeği görüntüleyip bir takım ameliyatları bebeğe anne karnında uygulayabiliyoruz.