SUNİ SANCI (DOĞUM İNDÜKSİYONU)
NORMAL DOĞUMDA SUNİ SANCI VERİLMESİ
Doğum sancılarını başlatmak yada kendiliğinden başlamış doğum sancılarını yeterli düzeye getirecek kadar arttırmak için verilen ilaçlarla yapılan işleme doğum indüksiyonu (halka arasında suni sancı) denir. Bunun için anneye serum içerisinde oksitosin denilen ilaç verilir. Oksitosin normalde beyinin hipofiz adı verilen bölgesinden salgılanan ve rahim kasılmalarını sağlayan bir hormondur. Oksitosin ayrıca doğum sonrası kanamaları kontrol etmek amacıyla da kullanılır.
Normal doğumun ilerlemesi için rahim ağzının (serviksin) giderek açılması (dilatasyon) ve incelmesi gerekir. Bu incelme olayına efasman denir, efasman sırasında rahim ağzı yumuşar ve giderek incelir. Rahim ağzının açılması normal doğum sırasında yapılan muayenelerde santimetre olarak belirtilir, efasman yani incelme seviyesi ise yüzde olarak belirtilir. Rahim ağzı 9-10 cm açıldığında ve efasman yüzde yüze yaklaştığında doğum olmak üzeredir. Suni sancı verilmesi bu açılma ve incelme olayını hızlandırır, bebeğin doğum kanalından aşağıya doğru daha hızlı ilerlemesini sağlar.
İndüksiyon gereken durumlar:
– Preeklampsi / Eklampsi (Gebelikte yüksek tansiyon ve nöbet geçirme)
– Korioamnionit (Rahim içerisinde enfeksiyon gelişmesi)
– Fetusa ait bazı testlerde anormallik saptanması
– İntrauterin gelişme geriliği
– Günaşımı gebelik (41 yada 42 haftayı geçmiş gebelik)
– Ölü fetus
– Majör konjenital fetal anomali
ve diğer bazı durumlarda indüksiyon (suni sancı) başlanması ile doğum gereklidir.
DOĞUMDA SUNİ SANCI NASIL VERİLİR?
Oksitosin ile doğum indüksiyonu:
Normal doğumda indüksiyon yani halk arasıdaki yaygın kullanılan ismi ile suni sancı için ülkemizde ve dünyada en çok kullanılan yöntem oksitosin yöntemidir. Oksitosin normalde de kadın vücudunda beyinde salgılanan bir hormondur ve rahim kasılmalarını sağlar. Suni sancı uygulanmayan doğumlarda da annenin rahim kasılmalarını ve doğumun ilerlemesini sağlayan hormon beyindeki hipofiz bölgesinden salgılanan oksitosin hormonudur.
Oksitosin suni sancı amacıyla nasıl verilir?
En yaygın kullanım şekli serum içerisine katılarak annenin kolundaki bir damar yolundan intravenöz infizyon şeklinde verilmesidir. Oksitosin verilirken serumun ilerleme hızı önemlidir, bu hız serum setinde bulunan küçük aparatlarla veya elektronik pompa aletleriyle ayarlanarak dakikada belli bir miktarda oksitosin gidecek şekilde uygulanır. Bazı durumlarda doğumun en başından itibaren uygulanırken bazı durumlarda doğumun herhangi bir aşamsında uygulanmaya başlayabilir. Her zaman doğumun sonuna kadar uygulama sürmeyebilir, bebek kalp atımındaki değişikliklere göre veya annenin rahim kasılmalarının fazla olduğu hallerde serum durdurulur.
Suni sancı ile doğum ağrıları daha fazla mı olur?
Bu her anne adayının ağrı algılama eşiğine göre değişebilen bir kavramdır. Bazı anne adayları suni sancı aldığı halde çok ağrı hissetmezken, bazı anneler suni sancı almadığı halde daha fazla ağrı hissedebilir veya tam tersi olabilir. Suni sancı ile verilen oksitosin ilacı annenin kendi vücudunda üretilen oksitosin hormonunun aynısıdır. Ağrısız doğum (epidural anestezi) uygulanmışsa suni sancı olsa da olmasa da anne doğum ağrılarını hissetmez.
Diğer doğum indüksiyonu yöntemleri:
Oksitosin dışında rahim kasılmalarını uyarmak ve rahim ağzının yumuşamasını, incelmesini, açılmasını sağlamak amacıyla nadiren kullanılan bazı yöntemler vardır. Bunlar:
– Amniyotomi: Bebeğin su kesesinin açılması. Doğumun hızlanması için yaygın olarak uygulanan bir yöntemdir.
– Membran stripping: Rahim ağzında zarların parmakla sıyrılması da yaygın kullanılan bir yöntemdir.
– Prostaglandin E1 (misoprostol) ve E2 (dinoproston): İlaçla uygulanan yöntemler arasında günümüzde oksitosinden sonra en sık uygulanan bunlardır. Ağızdan veya vajina içerisine koyularak uygulanırlar. Tablet, jel veya ovül formları mevcuttur.
Günümüzde hemen hemen hiç uygulanmayan yöntemler:
– Balon kateter
– Ekstraamniyotik salin infüzyonu
– Laminarya
– Sentetik ozmatik dilatörler
– Mifepristone (RU-486)
– Relaksin
– Nitrik oksit
– Meme başı uyarısı: Annein her iki meme başının elle dokunularak uyarılması beyinde posterior hipofiz bölgesinde oksitosin hormonu salgılanmasını sağlar, bu sayede rahim kasılmaları gerçekleşir. Günümüzde kullanılan bir yöntem değildir.
Suni sancıya başlamadan önce dikkat edilmesi gerekenler:
Doğum indüksiyonu her doğum için uygulanabilecek bir yöntem değildir. Annenin ve bebeğin çeşitli faktörler açısından doğum indüksiyonuna uygunluğu ve gereksinim varlığı açısından değerlendirilmesi gerekir. Bunlar:
– Fetal iyilik hali: NST, ultrasonografi, doppler, biyofizik profil gibi bebeğin iyilik halini ve kalp atışlarını değerlendiren yöntemler uygulanarak bebeğin durumunun suni sancı almaya uygun olup olmadığı değerlendirilir.
– Annenin daha önceden geçirdiği rahim ameliyatı gibi durumlar suni sancı almasına engel teşkil edebilir. Daha önce sezaryen geçirenlere suni sancı uygulanmaz.
– Annenin rahim kasılmaları yani kontraksiyonlar kardiyotokograf aletiyle karına başlanan problarla ölçülür ve annenin kendi kasılmaları, sancıları yeterli düzeyde ise ek olarak suni sancı uygulanmaz.
– Rahim ağzının yani serviksin durumu suni sancı uygulanması için uygun değilse suni sancıya başlanılmaz. Öncelikle rahim ağzını uygun hale getirmek için başka metodlar uygulanabilir. Bishop skoru 4 ve altında ise suni sancı sıklıkla başarısız olur.
– Gebelik haftası doğum için erkense ve bebeğin yeterince akciğer gelişimine vb. ulaşmadığı düşünülüyorsa suni sancı uygulanmaz. Ancak mutlaka doğum gerektirecek bazı hallerde uygulanabilir.
SUNİ SANCI İLE DOĞUM (SORU CEVAP YORUMLAR)
Suni sancı ile doğum ne kadar sürer?
Suni sancı ile normal doğumun kaç saat süreceği kaçıncı doğum olduğuna ve hastaneye başvuru anında açıklığın ne kadar olduğuna ve diğer bir çok faktöre göre değişebilir. Örneğin hastaneye 5-6 cm açıklıkla başvurmuş bir hastanın 2. doğumu ise suni sancı ile 1 saat içerisinde bile doğurabilir. Hastaneye başvurduğunda 1-2 santimetre açılması olan bir hastanın ilk doğumu ise suni sancı başlansa bile bebeğin doğması 5-10 saatten fazla sürebilir. Kısacası bu konuda standart bir süre söylemek mümkün değildir. Suni sancının (oksitosin, indüksiyon) ana verilme amacı doğumun daha çabuk gerçekleşmesini sağlamak değildir, önemli olan doğumun çabuk olması değil sağlıklı ve problemsiz gerçekleşmesidir; bu nedenle suni sancıdan fayda beklenecek hastalara verilir, örneğin kendi sancıları yetersiz olan hastalar gibi. Doğum ne kadar sürer konusunda ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Sezaryende suni sancı verilir mi?
Gebelikte sezaryen öncesi hazırlık veya sezaryen yapmak amacıyla suni sancı verilmez. Annenin kendi sancıları varsa bunları azaltmak için de ilaç verilmez. Annenin kendiliğinden veya suni sancı ile ağrı çekmesinin sezaryen ameliyatına bir faydası olmaz. Yalnız bazen önce normal doğum denenmesi için suni sancı verilir ve sonradan sezaryen gerektiren bir durum olur bu durumda hasta sezaryenden önce suni sancı (doğum indüksiyonu) almış olur, bunun ameliyata bir zararlı etkisi veya zorluğu olmaz.
Suni sancı ile doğum yapanlar nelere dikkat etmeli?
Suni sancısız normal doğum yapan hastaların ve suni sancı ile normal doğum yapan hastaların doğumdan sonraki takipleri ve dikkat etmesi gerekenler aynıdır. Bebeğin doğumundan sonra tamamen aynı tedaviler, ilaçlar ve takipler uygulanır. Normal doğum ve sezaryen sonrası öneriler konusuna buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Doğumdan sonra suni sancı verilir mi?
Suni sancı yani oksitosin ilacı doğumdan sonra da devam edilir bir süre, bunun amacı rahmin doğumdan sonra atonik (yumuşak) olmasını ve kanama olmasını engellemektir. Doğumdan sora suni sancı verilmesi sadece suni sancı ile doğum yaptırılan hastalara değil, suni sancısız doğuran hastalara da uygulanır.
Suni sancı ile açılma olmazsa ne yapılır?
Yeterli miktarda ve yeterli sürede suni sancı verilmesine rağmen rahim ağzında açılma olmuyorsa genellikle ya sezaryen kararı verilir ya da suni sancı kesilerek bir süre hasta dinlendirilir ve sonra tekrar başlanır. Bu dinlenme süresince bazen hastanın kendi sancıları artar veya ilerleme olarak doğum gerçekleşebilir. Hastanın muayene özellikleri ve bebeğin ultrason, NST bulguları sezaryen ameliyatına almak veya beklemek konusunda kararı etkileyen faktörlerdir.
Suni sancı ile normal sancı (ağrı) arasındaki fark nedir?
Hamileler tarafından merak edilen sorulardan birisi de suni sancı ile hissedilen ağrının normal doğum ağrısından farklı olup olmadığıdır. Aslında bu hastaya göre değişen bir durumdur. Bazı hastalar suni sancı almadığı halde suni sancı alan hastalardan daha fazla ağrı hissedebilir veya tersi olabilir. Eğer epidural anestezi (ağrısız doğum) uygulanmışsa suni sancı alsa da almasa da anne adayı ağrı hissetmez veya çok az hisseder. Normal doğumun faydalarını bilen ve doğuma konsantre olmuş bir anne adayı her durumda doğum sancılarından çok rahatsız olmaz.
Hiç açılma olmadan suni sancı verilir mi, suni sancı ne zaman başlamalıdır?
Hamilelikte suni sancı bazen rahim ağzının olgunlaştırılması için veya doğumun hızlandırılması için başka endikasyonlar varsa hiç açılma veya incelme olmadan verilebilir. Rahim ağzı açıklığı 1-2 santimetre iken veya 4-5 santimetre iken, hatta bazen 8-9 santimetre gibi doğuma yakın bazı nedenlerle suni sancı başlandığı olabilir.
Suni sancı sadece serum içerisinde mi verilir?
Halk arasında suni sancı denen oksitosin hormonu ilacı doğum amacıyla sadece serum içerisine katılarak verilir. Tablet formunda ağızdan alınan bir ilaç değildir.
Suni sancı mı sezaryen mı yapılmalı?
Suni sancı sezaryenin bir alternatifi olarak düşünülmemelidir. Her kadın için öncelikli ve en doğam olan yöntem bebeğin normal doğumla doğurtulmasıdır. Bu annenin kendi sancıları ile mümkün olmayacak gibi görünüyorsa suni sancı verilerek doğum kolaylaştırılmaya çalışılır. Eğer suni sancı vermeye engel bir durum varsa, bu durumda ya annenin kendiliğinden doğurması ya da sezaryen kararı verilir. Eğer annede normal doğuma kesin olarak engel bir durum varsa örneğin bebeğin aşırı kilolu olması veya çatı darlığı veya aşırı kanama olması gibi, bu durumlarda suni sancı değil sezaryen kararı direkt olarak verilir, bu örneklerde olduğu gibi suni sancı sezaryene alternatif bir yöntem değildir.
Bebeğin ters olması ve ikiz gebelikte suni sancı uygulanabilir mi?
Bebeğin ters olması (makat geliş) ve ikiz hamilelik genellikle sezaryen gerektiren durumlardır ancak her zaman sezaryen olmalı diye kesin bir kural yoktur, bu durumda normal doğuma karar verilmişse suni sancı da nadiren uygulanabilir.
Düşük ve ölü doğumlarda suni sancı:
Suni sancı erken gebeliklerde bebeğin anne karnında ölmesi gibi problemler varlığında anneye düşük yaptırmak amacıyla da uygulanabilir. Sadece gebeliğin son aylarında değil ilk aylarında da sancı vermek ve rahim kasılmalarını sağlayarak düşük yaptırmak veya gebeliğin rahim dışına atılmasını sağlamak amacıyla suni sancı verilebilir. Sonrasında rahim içerisinde parça kalma şüphesi varsa kürtaj ile rahim içerisi temizlenir.
DOĞUMDA SUNİ SANCI NEDEN VERİLİR?
HANGİ DOĞUMLARDA SUNİ SANCI UYGULANMALIDIR?
Doğum indüksiyonu (eylem indüksiyonu) yani halk arasındaki yaygın deyimi ile suni sancı ilk doğum veya sonraki doğumlarda gerekirse uygulanabilecek basit ve ucuz bir yöntemdir. Uygulanmasındaki ana amaç doğumun başlatılması veya başlamış olan doğumun hızlandırılmasıdır. Bu amaçla genellikle damar yolundan serum içerisinde oksitosin denilen ilaç kullanılır. Ancak her doğumda uygulanmaz, uygulanması için bazı kriterler gereklidir. Her doğumda rutin olarak uygulanması halinde özellikle ilk doğumlarda sezaryen oranlarının artabileceği bu nedenle sadece gerekli hallerde uygulanması gerektiği Amelikan kadın doğum uzmanları akademisi (ACOG) tarafından bildirilmiştir.
Normal doğumda suni sancı hangi durumlarda uygulanır (endikasyonlar):
– Gün aşımı (günü geçen) gebelikler
– Erken membran rüptürü (EMR): Suların erken gelmesi
– Koryoamniyonit: Rahim içerisinde enfeksiyon
– Bebekte gelişme geriliği
– Rh izoimmunizasyonu (Kan uyuşmazlığına bağlı hastalık gelişmesi)
– Anne karnında bebek ölümü: Ölü bebeğin anne karnında uzun süre beklemesi anne sağlığını da tehlikeye atabilir bu nedenle doğumun hızlandırılması gerekir.
– Preeklampsi, eklmapsi: Hamilelikte tansiyon yüksekliği ile seyreden durumlar
– Dekolman plasenta
– Annede kronik hastalıklar
Suni sancı hangi durumlarda uygulanmamalıdır (kontrendikasyonlar):
– Annnein daha önceden klasik uterin insizyon içeren bir ameliyat geçiröiş olması: Rahimde yukarıdan aşağıya yapılan bu kesi sonraki doğumlarda rahmin yırtılmasına (uterin rüptür) sebep olabilir.
Daha önceden geçirilmiş rahim ameliyatında ve sezaryende kesinin transvers (enlemesine) yapılması suni sancı için kesin kontrendikasyon oluşturmaz ancak bu hastalarda da dikkatli olunmalıdır.
– Plasente previa
– Vasa previa
– Aktif genital herpes enfeksiyonu
– Kordon sarkması
– Bebeğin rahim içerisinde yan durması (transvers situs)
– Bebeğin kilosunun aşırı fazla olması (Makrozomi)
– Bebeğin kafasının bir anomaliden dolayı büyük olması (hidrosefali)
– Anne pelvis kemiklerinin (çatı kemiklerinin) muayenede doğuma uygun görülmemesi
Bunların dışında ikiz, üçüz gebeliklerde normal doğum düşünülüyorsa suni sancı uygulanabilir. Çok fazla doğu yapmış olanlarda (6 veya daha fazla doğum) suni sancı dikkatli kullanılmalıdır çünkü bu hastalarda doğum sonrası kanama (atoni) riski artmaktadır. Suni sancı gerekli ve uygun doğumlarda verildiğinde doğumu kolaylaştıran ve faydalı bir uygulamadır.
SUNİ SANCININ YAN ETKİLERİ VE RİSKLERİ
SUNİ SANCININ ANNE VE BEBEK AÇISINDAN ZARARI VAR MIDIR?
Yapılan araştırmalar doğum indüksiyonunun (suni sancı) uygun doğumlarda uygulanması halinde ve uygulama sırasında gerekli takiplerin yapılması halinde anne ve bebek açısından anlamlı bir zarar veya risk içermediğini göstermiştir. Bu nedenle günümüzde uygun doğumlarda oksitosin yaygın olarak kullanılmaktadır. Yeni geliştirilen ve halen güvenilirliği, zararları, riskleri konusunda emin olunamayan bazı ilaçlar onay almamıştır ve bunların yaygın kullanıma girmesi için daha fazla araştırmalara gerek duyulmaktadır.
Suni sancı (doğum indüksiyonu) amacıyla en sık kullanılan yöntem olan oksitosin’in yan etkileri ve riskleri:
– Taşsistol ve hiperstimülasyon
– Fetal distres
– Hızlı doğum (partus precipitatus)
– Başarısız indüksiyon
– Hipotansiyon (İntravenöz bolus olarak verildiğinde)
– Yüksek dozda uygulanırsa anti-diüretik etki gösterebilir
– Hiponatremi (sodyumdan fakir sıvılarla verilirse)
– Bebekte yenidoğan döneminde bilirubin yüksekliğini arttırdığını söyleyen araştırmalar vardır ancak bazı araştırmalarda bunu gösterilememiştir.
– Uygun olmayan serviks (rahim ağzı) halinde uygulanırsa özellikle ilk gebeliklerde sezaryen oranında artışa neden olabilir.