DOĞAL DOĞUM
Doğum normal doğum (vajinal doğum) ve sezaryen olarak iki şekilde gerçekleşebilir. Doğal doğum ise normal doğumun tamamen doğal olarak hiçbir müdahale yapılmadan gerçekleşmesidir. Her normal doğum doğal doğum anlamına gelmez.
Lamaze gibi doğal doğumu benimseyen felsefelerin de anlattığına göre hamilelik ve doğum kadın vücudunun yaşadığı tamamen doğal bir süreçtir bu nedenle doğuma mümkün mertebe müdahale edilmeden kendi doğallığı içerisinde gerçekleşmesi en doğrusudur. Örneğin doğumun kendi kendine başlanması beklenmelidir, doğumun başlaması için her hangi bir ilaç veya uyaran vermek olayın doğal gelişim aşamalarını bozabilir. Bunun dışında gerekmedikçe epiyotomi (doğum kesisi) yapılmaması, annenin doğum sırasında tamamen doğal olarak istediği gibi hareket etmesine izin verilmesi, yemek ve içeceklerin serbest olması doğal doğum felsefelerinin başlıca kriterleridir. Doğal doğum görüşüne göre doğumda ilaç veya cerrahi müdahaleler sadece gerekli olduğunda uygulanmalıdır her doğuma aynı şekilde rutin olarak uygulanmamalıdır. Anne adayının doğal doğu yapmak istemesi en büyük hakkıdır. Ancak bunun için anne adayunın öncelikle hamilelik ve doğum hakkında doğru objektif bilgilere ulaşması gereklidir. Yanlış ve taraflı yönlendirmelerle anne adayı korkutulmamalıdır. Sezaryenin sadece tıbbi zorunluluk hallerinde uygulanması gereken ve birtakım riskleri olan bir ameliyat olduğu öğretilmelidir. Yukarıda anlatılanların hepsi doğal doğum felsefesini benimseyenlerin görüşleridir ve günümüzde bunların uygulanması yaygınlaşması için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır.
NORMAL DOĞUMUN FAYDALARI (AVANTAJLARI)
Adından da anlaşıldığı gibi doğumun normal olanı normal doğumdur (diğer adı vajinal doğum), bu nedenle elbette sezaryen ameliyatı ile gerçekleşen doğumlara göre bazı avantajları, anne ve bebek açısından faydaları vardır.
Normal doğumun bebeğe faydaları:
– Normal doğum ile dünyaya gelen bebeklerde solunum sıkıntısı gelişme riski daha azdır. Bunun nedeni bebeğin doğum kanalından geçerken uğradığı baskıdan dolayı akciğerlerindeki amnion suyunun atılması olarak düşünülmektedir.
– Bebeğin normal doğum sırasında doğum kanalından geçerken ağzı ile temas ettiği bakterilerin bağışıklık sisteminin gelişmesinde faydalı rol oynadığı düşünülmektedir.
– Normal doğumun ilerlemesi sırasında bebekte meydana gelen hormonal dalgalanmaların bebeğin doğumdan sonra anne ile bağlantı kırmasında faydalı olduğu düşünülmektedir. Normal doğum sırasında bebekte salgılanan endorfin hormonu (mutluluk hormonu ) bebeğin kordon kanında tespit edilmiştir. Bu hormonlar bebeği dış ortama hazırlar.
– Normal doğum ile doğan bebeklerin anne memesini emme, memeye masaj yapma gibi becerilerinin daha iyi olduğu gözlemlenmiştir.
– Normal doğum sonrası anne ile bebek arasında cilt teması daha hızlı ve kolay gerçekleşir. Bu temas bebeğin anneye bağlanması ve gelişimi açısından çok önemlidir.
– Normal doğumla dünyaya gelen bebekler sezaryen ile doğanlara göre yoğun bakıma daha az alınırlar. (Genellikle riskli doğumların sezaryenle gerçekleşmesinden kaynaklanabilir.)
Normal doğumun anneye faydaları:
– Normal doğumdan sonra annenin iyileşmesi ve günlük hayata dönme süresi çok kısadır.
– Normal doğum yapan anneler hastaneden daha kısa sürede taburcu edilirler. Bu hem sağlık açısından hem parasal açıdan anneye fayda sağlar.
– Normal doğum yapan bir anne büyük bir güven ve başarma duygusu hisseder.
– Normal doğumda sezaryene göre “doğum sırasında anne ölüm oranı” daha azdır.
– Normal doğum yapan annenin rahminde bir kesi veya hasar oluşmadığı için sonraki doğumlarını da normal yolla yapma şansı vardır. İleriki hayatında geçirebileceği karın ameliyatları için bir risk taşımaz.
– Normal doğumda doğum sonrası enfeksiyon ve kanama benzeri komplikasyonlar daha azdır.
– Normal vajinal doğum yapan annenin doğum sonrasında ağrı şikayeti sezaryene göre çok azdır.
NORMAL DOĞUM MU? SEZARYEN Mİ?
Dünya üzerinde en sık yapılan ameliyatlardan birisi olmasına rağmen sezaryen hala riskli ameliyatlardan birisi olarak kabul edilir. Ancak annenin veya bebeğin hayatını tehlikeye sokacak herhangi bir durumda doğum sezaryenle gerçekleştirilmelidir. Sezaryen ameliyat oranları hızla artmakta ve gün geçtikçe endikasyonlar genişletilmektedir. Bazı durumlarda gerçekten normal vaginal yoldan doğum mümkün olamaz ve bu durumlarda sezaryen yapılmalıdır ancak anne ve bebek sağlığı için en sağlıklı ve doğal olanın normal doğum olduğu artık dünyada yaygın kabul görmektedir, bu nedenle zorunlu olmadıkça sezaryen yapılmaması ve normal doğum oranlarının ülkelerde daha fazla arttırılması önerilmektedir. Ülkemizde son yıllarda sezaryen oranları oldukça yükselmiştir, bunun çeşitli sebepleri vardır ancak dünyadaki gelişmiş ülkelerde olduğu gibi bizde de normal doğum oranlarımızı arttırmak için çalışmalar başlamıştır.
Peki sıklıkla hangi durumlarda sezaryen yapıyoruz? En sık sezaryen sebepleri DAHA ÖNCE SEZARYEN AMELİYATI GEÇİRMİŞ OLMAK ve DİSTOSİ (bebek ve annenin doğum kanalı arasında uyumsuzluk) dir. Bunlardan başka makat doğumlar, bebeğin eşinin doğum kanalını tam olarak kapattığı durumlar, çok iri ( > 4500 gr.) veya çok küçük bebekler, geçirilmiş rahim ameliyatları ( myomektomi gibi), bebek kalp atışlarının bozulması, ilerlemeyen eylem, kordon sarkması, bebeğin eşinin zamanından önce ayrılması, aktif HSV, HPV, HIV enfeksiyonları, doğum kanalının kemik yapısında belirgin bozukluk olan durumlar ve doğum kanalını kapatan kitleler varlığında sezaryen doğum yapılmalıdır.
Peki isteğe bağlı sezaryen yapılabilir mi? Aslında bu sorunun pek çok etik, sosyal ve kanuni çelişkileri mevcuttur. Hasta kendi kendine sezaryen kararını verebilecek yeterli donanımda mıdır? Eğer hasta kendi isteğiyle sezaryen olduktan sonra, sezaryene bağlı bir sorun çıkarsa, bunun sorumlusu doktor değil midir? Bu hususta bir de operasyonun mali yükü mevcuttur elbette ki. Günümüzde devlet hastanelerinde isteğe bağlı sezaryen yapılmamaktadır. Ancak devlet hastanelerinin çoğunda sezaryen operasyonu için yeterli teknik altyapı ve personel mevcuttur.Başlıktaki sorunun hala kesin bir cevap olmadığı çok aşikardır. Ancak her iki doğum şeklinin de kendince riskleri mevcuttur.
Aslında dünyaya gözlerini yeni açmak üzere olan bebek ve anne için doğum şeklini belirlerken sezaryenin veya normal doğumun avantaj ve dezavantajları gözönünde bulundurularak doktor ve ailenin beraber karar vermeleri gerekmektedir.
NORMAL DOĞUMA ENGEL (SEZARYEN GEREKTİREN) DURUMLAR
Kimler normal doğum yapamaz? Sezaryen ile doğum gerektiren durumlar nelerdir?
– Normal doğum sırasında bebeğin inişinde veya rahim ağzının açılmasında ilerleme olmaması, doğumun normalden fazla uzaması (distosi)
– Normal doğum sırasında bebek kalp atımlarında yavaşlama olması (fetal distres)
– Bebeğin kordonunun sarkması veya sıkışması
– Rahimde yırtılma olması (uterin rüptür)
– Doğum sırasında aşırı kanama olması
– Aşırı tansiyon yüksekliği (Şiddetli preeklampsi, eklampsi)
– Plasenta previa (Bebeğin eşinin rahim ağzını kapatması)
– Plasenta dekolmanı (Bebeğin eşinin rahim duvarından ayrılması)
– Makat prezentasyon : Bebeğin ters durmasıdır. Bazen normal doğum mümkün olabilir.
– Transvers situs: Bebeğin yan durmasıdır. Her zaman sezaryen gerektirir.
– Bebeğin ayağının veya omuzunun doğum kanalına önde girmesi.
– Forseps veya vakum uygulanmasına rağmen normal doğumun gerçekleşmemesi.
– Bebeğin kilosunun çok fazla olması (makrozomi, iri bebek)
– Vaza previa
– Baş pelvis uygunsuzluğu: Bebeğin başının annenin doğum kanalından geçemeyecek şekil ve pozisyonda konumlanması.
– İkiz, üçüz gebelik olması: Bazen normal doğum mümkün olabilir.
– Annenin doğum kanalında fazla miktarda kondilom olması
– Daha önce sezaryen geçirenler : Nadiren normal doğum olabilir. (bkz: sezaryen sonrası normal doğum)
– Vajinada septum (perde) olması: Bazen normal doğum mümkün olabilir.
– Vajinayı veya rahim ağzını kapatacak kadar büyük tümöral kitle, malignite olması
– Bebekte bulunan bazı doğumsal kusurlar, anomaliler: Spina bifida gibi…
– Daha önce vajinal estetetik ameliyatı geçirenler: Normal doğum estetik ameliyat ile düzeltilen bölgenin tekrar bozulmasına neden olabilir.
– Tecavüz, kötüye kullanma: Bu tür durumlarda normal doğum anne için psikolojik olarak daha travmatik olabileceği için sezaryen tercih edilebilir.
– Annede AIDS veya aktif genital herpes olması