7/24 Randevu ve sorularınız için arayabilirsiniz : 0 (232) 000 0 000

AFYONKARAHİSAR KISIRLIK (İNFERTİLİTE) TEDAVİSİ

KISIRLIK (İNFERTİLİTE) TEDAVİSİ

Kısırlık (infertilite) tedavisinde öncelikle kısırlığın nedeni hakkında araştırma ve tahliller yapılması gerekir çünkü kısırlığın tedavisi nedene göre değişecektir. Kısırlık nedenelri hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Kısırlık problemi olan çiftlerin yaklaşık %15 kadarında ise kadında ve erkekte hiçbir sebep bulunamaz buna açıklanamayan infertilite denir, bu durumda verilebilecek tedavi yöntemlerina buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Tedavi çiftlerin yaşı, kısırlık süresi (kan yıldır korunmadıkları), çocuk sayısı, over rezervi gibi kriterlere göre planlanır. Over (yumurtalık) rezervi tedavinin planlanmasını ve çiftin çocuk sahibi olma şansını belirleyen önemli bir konudur, bu konuda ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Yumurtlama tedavisi (ovulasyon indüksiyonu) – Yumurta takibi:
Kısırlığın hiç bir nedeni bulunamadığında (açıklanamayan infertilite) veya kadında yumurtlama düzensizliği saptandığında verilen tedavi yöntemidir. Kısırlık tedavisinde en çok uygulanan yöntemdir. Bu yöntemde amaç kadının her ay düzenli yumurtlamasını sağlayarak belirlenen zamanlarda ilişkide bulunulması neticesinde hamilelik şansını arttırmaktır. Yumurtlama tedavisinde ağızdan alınan haplar (klomen tablet, serophene tablet, gonaphone gibi..) kullanılabilir veya cilt altına yapılan iğneler (halk arasında yumurtlama, yumurta büyütücü iğneler denir) kullanılır. Yumurtlama tedavisi genellikle 3 veya 6 ay verilir, bu süre sonunda gebelik elde edilemezse hastanın durumuna göre farklı tedaviler planlanır. Yumurtlama tedavisi aşılama (intrauterin inseminasyon, IUI) ile birlikte yapılabileceği gibi tek başına da yapılabilir. Aşılama ile birlikte yapılması hamilelik şansını arttırır. Yumurtlama ve aşılama tedavisi verilebilmesi için kadının en az bir tüpünün açık olması gerekir, aksi taktirde gebelik oluşamaz. Her iki tüpü kapalı olan hastalara yumurtlama ve aşılama tedavisi verilemez, tüp bebek önerilir.

Yumurtlama ve aşılama tedavisi nasıl yapılır?
Yumurtlama tedavisi kısaca şu şekilde yapılır: Adetin üçüncü günü başlanan (veya buna yakın günlerde) ağızdan hap veya iğne tedavileri (rekombinant FSH veya HMG gibi) ile yumurtanın büyümesi sağlanır. Ağızdan haplar 5 gün boyunca kullanılır. İğneler ise yumurta büyüklüğü yaklaşık 18 mm oluncaya kadar devam edilir. Bu arada belirli aralıklarla ultrason yapılarak yumurta büyüklüğü takip edilir. Yumurta büyüklüğü yaklaşık 18-20 mm çapında olduğunda HCH (human chorionic gonadotropin) (halk arasında çatlatma iğnesi) denilen iğne yumurtanın çatlaması için yapılabilir. Çatlatma iğnesi yapılmadan yumurtanın kendiliğinden çatlaması da beklenebilir.Bu esnada aşılama yapılacaksa çatlatma iğnesi yapıldıktan 36 saat sonra aşılama yapılır. Aşılama yapılmayacaksa yumurta çatlatma iğnesi yapıldıktan 1 gün sonra çiftlere ilişkide bulunmaları söylenir. Hap tedavisinde de benzer şekilde yumurta 18-20 mm olduktan sonra çiftlerin 1 hafta boyunca iki günde bir ilişkide bulunmaları önerilir. İlişki sonrası kadının 15 dakika sırt üstü yatması önerilir. Aşılama hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Ameliyat tedavileri:
Laparoskopi veya histeroskopi ile yapılan ameliyat tedavileri bazen kısırlık tedavisinin bir parçaşı olarak gerekebilmektedir.Örneğin çikolata kisti (endometrioma) varsa veya rahim içerisinde septum (perde), myom, polip benzeri bir patoloji varsa bunların tedavisi için laparoskopi veya histeroskopi gerekebilir. Ayrıca polikistik over hastalarında nadiren uygulanan laparoskopik ovarian drilling tedavisi hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Tüp bebek tedavisi (IVF, ICSI):
Her iki tüpü tıkalı olan kadınlarda, sperm sayısı çok düşük olan erkeklerde ve yumurtlama tedavileri ile hamilelik elde edilemeyen çiftlerde tüp bebek tedavisi uygulanır. Tüp bebek konusu hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Kısırlık tedavisinde bitkisel tedavi?
Kısırlık sebebinin ayrıntılı değerlendirilmesi gereken ve yakın takip edilerek tedavisi planlanması gereken bir durumdur. Bu durumda çiftlerin bitkisel ilaçlar, yiyecekelr, içecekler, çaylar gibi maddelerle kendi kendilerine tedavi uygulamaları hem faydasız olacaktır hem de vakit kaybına neden olarak doktor tarafından verilecek tedavinin gecikmesine, hamileliğin zorlaşmasına neden olacaktır.

KISIRLIK (İNFERTİLİTE)

Kısırlık (infertilite) nedir?
İnfertilite yani kısırlık 1 yıl boyunca korunmadan, yeterli sayıda düzenli cinsel ilişkide bulunulmasına rağmen gebelik oluşmamasıdır.
Evli çiftlerin %10-15’inde infertilite görülür. İnfertiliteyi primer ve sekonder infertilite diye ikiye ayırabiliriz. Hiç çocuk sahibi olmayanlara primer infertil, daha önce hanile kalabilmiş fakat şu an hamile kalamayanlara sekonder infertil denir.

Fekundabilite: Bir adet dönemi yani menstruel siklus içerisinde gebelik elde edebilme ihtimalidir ve bu da normal çiftlerde %20-25’tir
Fekundite: Bir adet dönemi içerisinde canlı doğum elde etme ihtimalidir.

Bütün çiftler ele alındığında hepsinin de ilk adet döneminde gebe kalması imkansızdır, gebelik oluşabilmesi için belli bir süre geçmesi gerekir. Gebelik istemi olan çiftlerin 3 ay sonunda ancak %57’sinde gebelik oluşur. 6 ay sonunda %72’sinde gebelik oluşur. 1 yıl sonunda %85’inde gebelik oluşur. 2 yıl sonunda %93’ünde gebelik oluşur.

İnfertil çiftlerin yaklaşık % 30-40’ında erkek, % 40-50’sinde kadında problem saptanır. Bazı çiftlerin her ikisinde birden sorun bulunur. % 10-15 çiftte ise ne kadında ne de erkekte neden bulunamaz. Hiçbir neden bulunamayan duruma açıklanamayan infertilite denir. Bu yüzden infertil çiftler mutlaka birlikte araştırılmalıdır, sadece kadının ya da sadece erkeğin araştırılması yeterli değildir. Çiftlerden birisinde bir sorun bulunsa bile aynı anda diğerinde de sorun olabilir.

Yaş ilerledikçe hamilelik oluşma şansı azalır. Yaşın ilerlemesi tüp bebek başarısını da azaltmaktadır. Ayrıca ileri yaşta hamile kalanlarda düşük yapma şansı daha yüksektir.

Kadında infertilite nedenleri:
– Ovulasyon (yumurtlama) bozuklukları % 40
– Tüplere ve karındaki yapışıklıklara bağlı nedenler % 40
– Endometriozis % 5-15,
– Nedeni izah edilemeyen (açıklanamayan) infertilite % 5-15
– Diğer nedenler % 5 (Örn: Endometrial osssifikasyon)

Erkekte infertilite nedenleri:
– Nedeni açıklanamayan grup % 30
– Varikosel % 15
– Endokrin hipogonadism % 9
– Subklinik enfeksiyonlar % 8
– İnmemiş testis %8
– Ereksiyon (sertleşme) sorunu ve hipospadias % 6
– İmmünolojik nedenler % 5
– Sistemik hastalıklar % 3
– Obstrüktif (tıkanıklık) patolojiler % 2
– Diğer nedenler % 13

İnfertiliteye yol açan nedenlere yönelik geçmişle ilgili sorgulama sonrasında, sadece üreme organlarının değil tüm vücudun değerlendirilmesine yönelik muayene ve ultrasonografi (USG) yapılır. Hormonal testlerden başka histerosalpingografı (HSG), laparoskopi ve histeroskopi gibi diğer inceleme yöntemleri kullanılabilir.
Erkek değerlendirilmesi için öykü ve muayene bulgularından başka sperm testi (semen analizi) çok önemlidir. Sperm analizi 3 günlük cinsel perhiz sonrası yapılır. Sperm analizi anormal çıkarsa 1 ay sonra tekrarlanmalıdır.

Çiftler ne kadar sürede gebelik oluşmazsa doktora başvurmalıdır?
35 yaşın altındaki çiftler 12 ay boyunca korunmasız düzenli ilişkiyi denemelerine rağmen hala gebelik oluşmamışsa doktora başvurmalılar. 35 yaşın üzerindeki çiftlerde bu süre 6 aydır.

Aşağıdaki durumlarda 1 yıl beklenmeden inceleme başlatılabilir:
Kadın
– Kadın yaşı > 35 ise
– Amenore (adet görememe) veya düzensiz adetleri varsa
– Pelvik enfeksiyon veya endometriosis öyküsü varsa
– Geçirilmiş abdominal veya pelvik cerrahi öyküsü varsa
– Anormal muayene bulguları varsa
Erkek
– Geçirilmiş ürogenital cerrahi öyküsü varsa
– Geçirilmiş cinsel yolla bulaşan hastalık öyküsü varsa
– Anormal muayene bulguları varsa

Tedavi:
Tedavi infertiliteye neden olan duruma göre değişir. Saptanan nedene göre ilaç, hormon veya cerrahi (ameliyat) tedavisi gerekebilir. İnseminasyon (aşılama) veya tüp bebek gibi yardımcı üreme teknikleri uygulanabilir. Detaylı bilgi >>
Hiç bir neden bulunamayan açıklanamayan infertilite durumda tedavi hakkında ayrıntı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

İĞNE İLE YUMURTLAMA TEDAVİSİ (KOH)

KOH İLE GEBELİK : İĞNE TEDAVİSİ İLE HAMİLE KALMAK

Kontrollü Ovaryan Hiperstimülasyon (KOH) halk arasındaki ismi ile “iğne tedavisi” kısırlık (infertilite) tedavisinde en sık uygulanan tedavilerden birisidir. İğne tedavileri (kas veya cilt içerisine enjeksiyon) genellikle aşılama ile beraber uygulanır ancak aşılama yapılmadan tek başına da uygulanabilir. Genellikle daha önceden yumurtlama hapları kullanmış (klomifen) ve hamile kalamamış hastalarda sonraki basamak olarak yumurtlama iğneleri (gonadotropinler) uygulanır.

Yumurtlama iğneleri nasıl kullanılır?
Bu iğneler genellikle kalçadan veya koldan cilt altına veya kas içerisine günde 1 sefer enjekte edilerek kullanılırlar. Kullanma şekli her ilaç için farklılık gösterebilir. Gonal-F, Puregon, Menegon Kutuları içerisinden genellikle bir toz ve bir su çıkar, bunlardan su tozun içeirsine katılarak oluşan karışımdan uygun ölçüde (örneğin günde 75, 150..) çekilerek kas veya cilt içerisine yapılır. İğnenin markasınagöre değişmekle birlikte bazılarının yanında otomatik enjeksiyon kalemi (pen), bazeılarının yanında normal ince bir enjektör verilir.
İğne tedavisi genellikle adetin 3. günü (2-5 günler arası) başlanır ve günde bir defa uygulanır. Genellikle ilk uygulamadan 5-7 gün sonra transvajinal ultrason kontrolleri yapılmaya başlar, bu sayede yumurtanın (folkülün) büyüklüğüne göre uygulanan ilacın dozu değiştirilir veya aynen devam edilir. 1-2 gün ara ile yapılan transvajinal ultrason ölçümleri ve kanda E2 (östradiol) hormon ölçümlerine göre yumurtayı çatlatma iğnesi (ovulasyon sağlayıcı iğne) uygulanır. Çatlatma iğnesi (Ovitrelle, Pregnyl) uygulanması için en uygun dönem yumurtanın 18-20 mm olduğu dönemdir. Eğer yapılacaksa aşılama bu iğne yapıldıktan 36 saat sonra uygulanır çünkü yumurtlama bu saatlerde olur. Aşılama yapılmayacaksa bu saatlerde normal cinsel ilişkiye başlanır, iki günde bir ilişkiye bir hafta devam edilir.

KOH (kontrollü ovaryan hipersitümülasyon) uygulamasının olası etki mekanizmaları:
İĞne tedavileri ile kısırlık tedavisi aşağıdaki mekanizmalar sayesinde hamilelik şansızı arttırır.
– Yumurtlama döneminde salınan oosit (yumurta) sayısını arttrarak döllenme ihtimalini arttırır.
– Aşılama (IUI) sayesinde spermlerin rahim ağzı engelini direkt aşarak rahim içerisine ulaşması sağlanır.

KOH (gonadotropinler) ile iğne tedavisi hangi infertil hastalara uygulanır?
– Hipotalama hipofizer yetmezlik (WHO grup 1)
– Polikistik over sendormu
– Açıklanamayan infertilite
– Klomifen hapları ile tedavide başarı sağlanamamış hasta grubu
– Erken evre endometriyozis saptanan hastalar

İnsan menopoz gonadotropini (HMG) içeren ilaçlar (menotrpinler):
Bu ilaçlar menopozdaki kadınların idrarlarındaki hormonlardan elde edilir. Menogon isimli ilaç bunlara bir örnektir. Bu ilaçlar hem FSH hem LH hormonu (herbiri 75 ünite) içerir. İçerisinde

Rekombinant FSH hormonu içeren ilaçlar (follitropinler):
Bu ilaçlardaki FSH hormonu rekombinant DNA teknolojisi ile üretilerek elde edilir. Gonal-F ve Puregon markaları bu ilaçlara örnektir. Bu ilaçlar LH hormonu içermezler.

Yukarıdaki lilaçlar haricinde GnRH analogları ve GnRH antagonistleri gibi infertilite tedavisinde kullanılan çeşitli iğne tedavileri vardır. Bu tedavilere zaman zaman klomifen (klomen, serophene) veya metformin (glukofen) gibi ilaçlar da eklenerek uygulanana çeşitli protokoller vardır. İnfertilite tedavisi yıllar geçtikte gelişen ve yeni protokoller belirlenen bir tedavi şeklidir.

KADINDA KISIRLIK (İNFERTİLİTE) NEDENLERİ
Kadında hamile kalamama sebepleri nelerdir? Hangi hastalıklar ve patolojiler kısırlığa sebep olabilir? Gebe kalma şansını azaltan faktörler nedir?
Kısırlığa neden olan durumlar erkekte ve kadında eşit olarak saptanmaktadır bu nedenle kısırlık durumunda kadın ve erkeğin birlikte değerlendirilerek sebebin araştırılması gerekir.

Kadında başlıca kısırlık (infertilite) sebepleri:
– Yumurtlama (ovulasyon) düzensizlikleri
– Tüplerin kapalı olması
– Endometriozis
– Hiperprolaktinemi (Süt hormonu yüksekliği)
– Troid hormon bozuklukları (guatr, hipotroidi, hipertroidi)
– Rahimde bulunan patolojiler (Endometrial ossifikasyon)
– Antisperm antikorlar
– Rahim ve yumurtalıklarla ilgili geçirilen ameliyatlar
– Genital organlarla ilgili geçirilmiş enfeksiyonlar
– İleri yaşa bağlı over rezerv azalması
– Rahim ağzına bağlı nedenler, servikal faktör. (Tek başına bir neden olarak görülmez genellikle)
– Çiftlerin %10-15 kadarında kısırlık (infertilite) olmasına rağmen herhangi bir sebep bulunamaz.

İnfertilite konusunda etkili diğer faktörler:
– Sigara
– Obezite (Şişmanlık)
– Servikal stenoz (rahim ağzının kapalı olması)
– Vajinismus
– Düzenli ve doğru cinsel ilişki olmaması
– Rahim içerisinde yapışıklıklar olması (Asherman sendromu)
– Luteal faz yetmezliği
– Erken menopoz, erken over yetmezliği
– Kemoterapi ve radyoterapi almış olmak

Yumurtlama düzensizlikleri (ovulasyon olmaması, anovulasyon):
Kadında kısırlık nedenleri arasında en sık görülenlerden birisidir. Yumurtlamanın her ay düzenli şekilde olması hamilelik şansını arttıran önemli bir faktördür. Yumurtlama olmayan bir adet ayında hamilelik oluşması imkansızdır. İnfertilite sebebi olarak yumurtlama düzensizliği tespit edilen hastalarda tedavi olarak sıklıkla yumurtlama sağlayıcı haplar veya hormon ilaçları (halk arasında iğne tedavisi) verilir. Adetleri düzenli olan kadınlarda genellikle yumurtlamanın düzenli olduğu bilinir. Adetleri düzensiz olan, seyrek olan veya polikistik ober sendromu tanısı konulmuş olan kadınlarda yumurtlama varlığını saptamak için ultrasonografi ve kan tahlili (progesteron) gibi araştırmalar yapılır. Yumurtlama problemleri hakkında detaylı bilgi >>

Tüplerin (kanalların) kapalı olması:
Her iki tüpün kapalı (tıkalı) olması durumunda yumurtanın tüpten geçeren sperm ile buluşması ve hamilelik meydana gelmesi imkansızdır. Tek bir taraftdaki tüp kapalı ise hamilelik meydana gelebilir. Tüpler önceden geçirilmiş bazı enfeksiyonlara bağlı (PID), endometriozise bağlı, karın ieçrisindeki ameliyatlara bağlı kapanabilirler. Tüplerin kapalı olduğunu araştırmak için rahim filmi (HSG) çekilir. Rahim filminde kapalı görülen tüplerin durumundan emin olmak için genellikle laparoskopi yapılır. rahim filminde kapalı görülen tüpler laparoskoi sırasında açık olarak tespit edilebilirler. Laparoskopi de tüp içerisine mavi boyalı bir sıvı verilerek açık olup olmadığı kontrol edilir. Her iki tüpün kapalı olduğu tespit edilirse tüp bebek uygulanması gerekir.

Endometriozis:
Endometriozis hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Endometriozis karın içerisinde ve tüplerde yapışıklıklar oluşturarak (ve hatta yapışıklık olmadan da bazı lokal faktörlerle) hamilelik oluşmasına engel olabilir.

Hiperprolaktinemi (Süt hormonu yükselmesi):
Yumurtlama düzensizliğine ve kısırlığa neden olabilen bir durumdur. Prolaktin (PRL) hormonu beyinde hipofizden salgılanır. Eğer hipofizde ameliyat gerektirecek kadar büyük bir adenom (tümör) yoksa prolaktin seviyesini düşürmek için ilaç tedavisi uygulanır. Troid hormonlarındaki anormallikler de prolaktin artışına neden olabilmektedir. Prolaktin yüksekliği hakkıda detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Rahimde bulunan patolojiler:
Rahim içerisinde doğuştan bulunan (perde – septum gibi) veya sonradan gelişen (miyom, polip) gibi patolojiler kısırlığa neden olabilirler. Bunlar her zaman kısırlığa neden olmazlar bu nedenle bir myom veya polip saptanması kısırlığın nedeni olduğunu göstermez her zaman. Miyomlar ancak rahim iç kavitesinde ve büyük olduklarında kısırlık nedeni olarak düşünülürler. Küçük poliplerde kısırlık nedeni olarak düşünülmezler. Bu tür patolojilerin tedavisi için genellikle histeroskopi yöntemi ile ameliyat gerekir.

Rahim veya yumurtalıklarla ilgili ameliyatlar:
Rahim ile ilgili myom alınması veya benzeri bir ameliyat nadiren rahim içerisinde yapışıklığa neden olabilir ve kısırlığa neden olabilir. Yumurtalıklardan birisinin ameliyatla alması hormon seviyelerinin kötüleşmesine ve bu nedenle hamile kalmanın zorlaşmasına neden olabilir. İki yumurtalığın alınması durumunda zaten hamilelik imkansızıdır.

Polikistik over sendromu:
Polikistik over sendromunda hamile kalma şansı ve tedavi gerektiren durumlar ile ilgili ayrıntılı bilgilere buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

 

ERKEKTE KISIRLIK (İNFERTİLİTE) NEDENLERİ
Kısırlık (infertilite) sorunu saptanan çiftlerin yarısında kadında, diğer yarısında erkekte problem saptanmaktadır. Çiftlerin yaklaşık %15 kısmında her iki kişide de bir problem saptanmamaktadır. Erkekte kısırlığa sebep olan durumların bir kısmı sperm sayı, şekil ve hareketlerinde azalmaya neden olarak etki gösterirler. Diğer bazı nedenler hormonal bozulmalara neden olarak veya genetik nedenlerle kısırlığa neden olurlar. Ayrıca spermin rahim içerisine uygun şekilde ulaşmasına engel olacak şekilde retrograd ejekulasyon (geriye doğru boşalma), hipospadias, sertleşme problemi gibi nedenler kısırlığa neden olabilir.

Erkekte başlıca kısırlık sebepleri:
– Varikosel
– Hipogonadizm
– Sigara
– Alkol
– Kullanılan bazı ilaçlar, kemoterapi
– Kromozomal, genetik anormallikler (Klinefelter sendromu)
– Testis tümörleri
– Kriptoorşitizm
– Hidrosel
– Testis travması
– İdiopatik oligospermi (sperm sayısında azalma)
– Enfeksiyonlar
– Obstrüktif (tıkayıcı) nedenler, vas deferens tıkanıklığı
– Sistemik hastalıklar
– İmpotans (ereksiyon yani sertleşme problemi)
– Retrograd ejekulasyon (geriye doğru boşalma)
– Kistik fibrozis

Bu nedenlerin saptanması için uygun şekilde sperm tahlili ve ayrıca üroloji uzmanı tarafından muayene yapılması gereklidir. Saptanan sebebe yönelik uygun ilaç tedavisi veya ameliyat üroloji uzmanı tarafından uygulanacaktır.

KISIRLIK BELİRTİLERİ NELERDİR?

Kısırlık belirtileri nelerdir? Kısırlık nasıl anlaşılır? gibi sorular yeni evlenmiş olan veya hamile kalamayan hastalarımızdan sık duyduğumuz bir sorudur. Kısırlık yani infertilite gebelik isteyen çiftlerde12 ay boyunca düzenli ilişkiye rağmen gebelik olmaması durumudur yani kısırlık (infertilite) belirti veren bir hastalık değildir, bazı hastalıklar veya bazı patolojiler nedeniyle oluşan bir problemdir. Bu nedenle yeni evlenmiş bir çiftte kısırlık olacağına dair bir belirti beklenemz zaten tanım gereği bu çift evliliğinin 12. ayını bitirmeden kısırlık durumundan söz edilemez. Burada bahsedilen 12 ay boyunca düzenli ilişki özellikle adet ortası dönemlerde (yumurtlama günlerine yakın) haftada 2-3 kere ilişkiye girilmesidir. Kadın ve erkeğin zaman zaman uzak şehirlerde bulunması, arada bir kaç ay ayrı kalmaları gibi durumlarda gebelik olmasa dahi kısırlık durumundan söz edilemez, kesintisiz 12 ay birlikte yaşamaları ve düzenli ilişkide bulunmaları gerekir.

Kısırlık (infertilite) belirti veya şikayet yaratan bir hastalık değildir bu nedenle kısırlık söz konusu olan çiftlerde çoğunlukla hiçbir şikayet, belirti olmaz ancak kadında ve erkekte infertiliteye neden olan hastalıklar ve patolojiler bazı belirtilere neden olabilirler. Bunlara bazı örnekler vermek gerekirse:
– Kadında infertilite nedenlerinden en sık olanı yumurtlama düzensizliği (anovulasyon) kadında adet düzensizliği şeklinde belirti verebilir. Eğer polikistik over sendromu söz konusu ise obezite, aşırı tüylenme gibi belirtiler de eşlik edebilir.
– İnfertilite nedenlerinden birisi olan hiperprolaktinemi (süt hormonunun yüksek olması) göğüslerden süt benzeri sıvı gelmesi (galaktore) şeklinde belirtiye neden olabilir.
– Endometriozis kasık ağrıları, adet sancıları şeklinde belirti verebilir.

HAMİLE KALMAYI KOLAYLAŞTIRMAK, HIZLANDIRMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

NASIL KOLAY (ERKEN) HAMİLE KALABİLİRİM?
Hamile kalmayı kolaylaştırmak için nelere dikkat edilmesi gerekir? Gebe kalmayı hızlandırmak için uygulanabilecek yöntemler nelerdir? Gebe kalabilmek için neler yapılmalı? Hamile kalabilmek için uygun pozisyonlar nedir? gibi sorular özellikle bir an önce gebe kalmayı isteyen veya bir süre denemelerine rağmen gebelik elde edemeyen çiftlerin merak ettikleri sorulardır.

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki 12 ay düzenli ilişkiye rağmen hamilelik oluşmaması (35 yaş üzerinde 6 ayda hamilelik oluşmaması) durumunda kısırlık yani infertilite durumundan söz edilir ve bu durumlarda sadece burada bahsedilen önerileri uygulamak vakit kaybına, bunun sonucu olarak da gerekli tedavilerin zorlaşmasına neden olabilir. Bu nedenle kısırlık (infertilite) durumu olan hastalar bunun sebebinin araştırılması ve tedavisi için doktora başvurmalılar, burada anlatılan ve doktorlarının önerdiği kolaylaştırıcı faktörlere de dikkat etmeliler. Kısırlık durumu söz konusu olmayan, korunmasız ilişki süresi 1 yıldan kısa olan çiftler sadece gebeliği kolaylaştıran önerilerle kendi kendilerine hamile kalmayı deneyebilirler ve 1 yıl sonunda hamilelik oluşmazsa doktorlarına başvurabilirler. 35 yaş üzerinde bu süre 6 aydır çünkü bu yaşlarda geçen her 6 ay bile over rezervi ve hormonal durum açısından önemlidir, vakit geçirmeden hamilelik tedavisi için doktora başvurmak gerekir.

Hamile kalmak için dikkat edilmesi gereken öneriler:
– Öncelikle yumurtlama dönemine yakın zamanlarda ilişkiye girmeye özen göstermek gereklidir. Bu konuda ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Buraya tıklayarak otomatik hesaplayıcı ile yumurtlama gününüzü hesaplayabilirsiniz. Yumurtlama gününün tespiti için evde yapılabilen yumurtlama (ovulasyon) testleri de kullanılabilir.
– Haftada 2 veya 3 kere düzenli cinsel ilişki hamilelik şansını arttırmak için yeterlidir. Her gün ilişki olması şansı daha fazla arttırmaz çünkü sperm 3 gün yaşayabilmektedir. Hatta her gün ilişki olması özellikle sperm sayısı az olan erkeklerde spermlerin yeterince birikmeden erkeğin boşalmasını sağlar, bunun yerine 2-3 gün spermlerin birikerek çok sayıda ve hareketli spermlerle ilişkiye girilmesi daha faydalıdır.
– İlişkide erkeğin hemen dışarı çıkmadan tamamen vajinanın içerisine boşalması gerekir. Kadının da ilişki sonrasında hiç ayağa kalkmadan sırt üstü 15 dakika yatması gerekir. Hemen ayağa kalkmak veya tuvalete gitmek spermlerin dışarı akmasına neden olabilir, bu da gebelik şansını azaltır. Kadın sırt üstü yataken de dışarıya bir miktar sperm akabilir, bu normaldir ve hiçbir önemi yoktur, bu sırada içeride kalan spermler gebelik için fazlasıyla yeterlidir.
– İlşkiye girilen pozisyon önemli değildir, önemli olan erkeğin içeriye boşalması ve kadının ilişki sonrası 15 dakika sırt üstü yatmasıdır. Gebelik şansını arttıran seks pozisyonları yoktur.
– Vajinanın içerisinin hiçbir zaman yıkanmaması gerekir.
– İlişkide kayganlaştırıcı mümkünse kullanılmamalıdır, kullanılacaksa da özellikle bu amaçla üretilmiş olan su bazlı kayganlaştırıcıları kullanmak gerekir. Bu amaç için üretilmemiş krem, yağ vb. kullanılmamalıdır.
– Sigara ve alkol, uyuşturucu gibi maddelerden uzak durmalısınız. Bunlar hamile kalma potansiyelini kötü etkileyen faktörlerdir.
– Aşırı kilonuz varsa bunları vermek, diet ve egzersiz yapmak faydalı olacaktır.
– Hamile kalmayı kolaylaştıran herhangi bir yiyecek veya içecek, bitkisel çay vb. yoktur. Bu tür bitkisel suların, (soğan suyu, soğan kürü) hamilelik açısından bir faydası yoktur.
– Stresten uzak durmalısınız.
– Hamile kalmayı kolaylaştırmak için çiftlerin evde kendi kendilerine kullanabilecekleri ilaçlar yoktur. Hamile kalmayı kolaylaştıran ilaçlar ancak kısırlık teşhsi konulan hastalarda doktor gözetiminde kullanılırlar, doktor denetimi dışında kullanmaları çok sakıncalıdır.
– Gebelik için kullanılan vitaminler (folik asit ve multivitaminler) veya demir (kan) hapları hamile kalmayı kolaylaştırmaz. Hamile kalmayı planlayan her kadının folik asit kullanmaya başlaması gerekir ancak bu hamileliği kolaylaştırmak için değil bebekte bazı özürleri önlemek içindir.
– Başka hastalıkları için kullandığınız bazı ilaçlar da gebe kalmayı zorlaşırıcı etkiler yapabilir, bu tür ilaçlar kullanıyorsanız kendi kendinize kesmeden önce bu tür bir etkisi var mı diye mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
– Kadının hamile kalma şansının en yüksek olduğu yaşlar 20-30 yaş arasıdır. Erkekte yaş kadın kadar önemli değildir. Kadında özellikle 35 yaşından sonra hamile kalma şansı (over rezervi) azalmaya başlar. Bu konuda ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

AÇIKLANAMAYAN İNFERTİLİTE (NEDENİ BİLİNMEYEN KISIRLIK)
(SEBEPSİZ KISIRLIK, İNFERTİLİTE)
İnfertilite nedeniyle başvuran çiftlerde bazen kadında, bazen erkekte, bazen de her ikisinde birden sorun saptanabilir fakat bu çiftlerin yaklaşık %15’inde her ikisinde de kısırlığa neden olan hiçbir etken bulunamaz bu duruma açıklanamayan infertilite (sebebi bilinmeyen kısırlık) yada izah edilemeyen infertilite denir.

Bu çiftlerde hem kadına hem erkeğe yapılan bütün tahliller, hormon tahlilleri, sperm tahlili, ultrason, histerosalpingografi (rahim filmi), laparoskopi(?) normal sonuç vermiştir. Açıklanamayan infertiliteye aslında muhtemelen hücresel bazı bozukluklar sebep olmaktadır ancak bugünkü teknoloji bu sorunları saptayamamaktadır. Bütün tahlilleri normal hastalarda açıklanamayan infertilite teşhisinin konulması için laparoskopi yapılması ve bunun da normal bulunması her zaman şart değildir, laparoskopi gerekli hastalarda eklenebilir.

Tedavi:
Açıklanamayan infertilitede tedavi algoritması ve sırası hakkında farklı öneriler olsa da kullanılan tedavi yöntemleri şunlardır:
– Bir süre çiftlerin kendi kendilerine gebelik denemeleri için düzenli zamanlanmış cinsel ilişkide bulunmaları. Bu zaman içerisinde sigara, alkol, fazla kilo gibi doğurganlık kapasitesini azaltıcı etkenlerin düzenlenmesi, yaşam tarzı değişiklikleri. Bu şekilde açıklanamayan infertilitesi olan çiftlerin %10-20’sinde 1 yıl içerisinde kendiliğinden hamilelik oluştuğu gösterilmiştir araştırmalarda.
– Endometriozis şüphesi varsa laparoskopi yapılabilir.
– Yumurtlama tedavileri (ovulasyon indüksiyonu) ve aşılama (IUI) . Ovulasyon indüksiyonu ve aşılama yapılan ile her 1 ay için gebelik elde edilme şansı ortalama %10 bulunmuştur. (Klomifen + Aşılama: %7 , Gonadotropin + aşılama: %9-12)
– Tüp bebek (IVF, ICSI) : Açıklanamayan infertilite tedavisinde en başarılı ve en pahalı yöntemdir.

Tedavi sırası genellikle şu şekilde önerilmektedir:
– Kadının yaşı genç ise ve over rezervi iyi ise, infertilite süresi 2 yıldan az ise: Bir yıl kendi kendilerine gebelik deneyebilirler ve sonrasında 3 ay ovulasyon indüksiyonu (yumurtlama tedavisi) + aşılama tedavisi. 3 ayda gebelik elde edilemezse daha sonra tüp bebek uygulaması.
(Ovulasyon indüksiyonunda gonadotropin tercih edilmekle birlikte klomifen de olabilir.)
– Kadının yaşı 35’den büyükse veya infertilite süresi 2 yıldan fazla ise veya over rezervi düşük ise: Beklemeden 3 ay ovulasyon indüksiyonu (yumurtlama tedavisi) + aşılama. 3 ayda gebelik elde edilmezse tüp bebek uygulaması.
(Ovulasyon indüksiyonunda gonadotropin tercih edilmekle birlikte klomifen de olabilir.)

KISIRLIK TANISINDA LAPAROSKOPİ (KAPALI AMELİYAT)
İNFERTİLİTEDE DİAGNOSTİK (TANISAL) LAPAROSKOPİ
Kısırlık (infertilite) tedavisi sırasında tüplerin (kanalların) açık veya kapalı olduğunu anlayabilmek için, tüplerin etrafında yapışıklık var mı değerlendirebilmek için, karın içerisinde endometriozis veya başka ek patolojiler varlığını araştırabilmek için bazı durumlarda laparoskopi yapılması gerekebilir. Bu ve benzeri nedenlerle karın içerisine bakılması için yapılan laparoskopiye diagnostik (tanısal, teşhis amaçlı) laparoskopi denir. Diagnostik laparoskopi tanı yani teşhis koyma amacıyla yapılan laparoskopi anlamına gelir. Karın içerisine göbekten içeri sokulan bir kamera ile bakılır. Laparoskopi (kapalı ameliyat) işlemi hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Laparoskopi ile tüplerin (kanalların) açık mı kapalı mı olduğuna bakmak için rahim içerisine alttan (rahim ağzından) basınçla boya verilerek tüpler yoluyla karın içerisine geçiyor mu diye gözlenir (boya testi). Boyanın tüplerden karın içerisine geçmesi o tüpün açık olduğunu gösterir, boya karın içerisine geçemiyorsa o taraftaki tüp (tuba, kanal) kapalıdır. Boyalı renkli madde olarak metilen mavisi dilüe edilerek kullanılır. Bu işleme kromopertubasyon (chromopertubation) denir. Tubal faktör değerlendirilirken genellikle öncelikle HSG (rahim filmi) uygulanır. HSG sonucunda bilateral tıkanıklık izlenmişse tanısal laparoskopi uygulanır.

Genellikle laparoskopi işlemi ile aynı anda histeroskopi işlemi de uygulanarak rahim içerisinde bir patoloji var mı değerlendirilir, buna da diagnostik (tanısal, teşhis amaçlı) histeroskopi denir. İnce bir kamera rahim ağzından rahim içerisine uzatılarak rahim içerisi gözlenir. Rahim içerisinde myom, polip, yapışıklık ve benzeri patojiler var mı araştırılır.

HSG’de kapalı izlenen tüpler laparoskopide açık izlenebilir:
HSG’de (rahim filminde) kapalı izlenen tüplerin önemli bir kısmı laparoskopide açık izlenebilmektedir (kaynak 1, 2). Bunun HSG çekim tekniği, değerlendirme hassasiyeti, her iki yöntemde kullanılan sıvıların vizkosite farklı gibi nedenleri vardır. HSG’de tüplerin kapalı izlenmesinin güvenilirliği düşüktür ancak açık izlenmesi güvenilirdir. Bu nedenle genellikle HSG’de her iki tüpte tıkanıklık izlenmişse laparoskopi ile tubal açıklığın yeniden değerlendirilmesi önerilir. Ancak HSG’de tüplerden birisi veya ikisi açıksa laparosopi ile tekrar değerlendirmeye gerek olmadığı yönünde görüşler ağırlıktadır.

Laparoskopinin kısırlık (infertilite) tedavisinde tüplerin açıklığını belirlemek dışında karın içerisindeki diğer patolojileri tespit edebilme avantajı da vardır. Endometriozis, peritubal adezyonlar gibi infertiliteye debep olabilecek patolojiler gözlenebilir. HSG peritubal adezyonları belirlemekte kullanışsızdır.

Adezyolizis (Tüplerin etrafındaki yapışıklıkların açılması):
Karın içerisindeki ve tüplerin, yumurtalıkların etrafındaki yapışıklıkların ameliyatla (laparoskopi) ile açılmasına adezyolizis denir. İnfertilite hastalarında yapılan laparoskopik adezyolizis sonrası gebelik oranlarında artış olduğu saptanmıştır (kaynak). Benzer şekilde laparoksopide gözlenen minimal endometriozis odaklarının eksizyonu (veya koagulasyonu) sonucunda gebelik oranlarının arttığını bildiren araştırma da mevcuttur (kaynak).
Rahim içerisindeki yapışıklıkların açılması ayrı konu olarak açıklanmıştır, buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.