7/24 Randevu ve sorularınız için arayabilirsiniz : 0 (232) 000 0 000

TÜP BEBEK TEDAVİSİ

TÜP BEBEK NEDİR?
Tüp bebek kısırlık (infertilite) problemi olan çiftlerin çocuk sahibi olabilmeleri için uygulanan bir yardımcı üreme yöntemidir.
Kısaca tanımlamak gerekirse kadının yumurta hücresi ve erkeğin sperm hücresinin laboratuvarda vücut dışında birleştirilmesi sonucunda oluşan embriyoların rahim içerisine verilmesi şeklinde uygulanır.
Laboratuvar koşullarında gerçekleştirilen döllenme IVF ve ICSI olmak üzere iki şekilde gerçekleştirilir ve daha sonra döllenen yumurta rahim içerisine verilir.

Tüp bebekte IVF ve ICSI (mikroenjeksiyon) yöntemleri arasındaki fark nedir?
IVF yönteminde anneden alınan yumurta hücresinin etrafına laboratuvarda özel bir ortamda binlerce (50 bin-100 bin arasında) sperm hücresi konur ve bu spermlerden birisi kendi kendine yumurta hücresini döller.
ICSI yani diğer adıyla mikroenjekssiyon yönteminde ise yine vücut dışında labarotuvar ortamında tek bir tane sperm hücresi alınarak mikroskopik yöntemlerle yumurta hücresinin içerisine verilir. Yani burada sperm yumurta hücresinin içerisine kendi kendine girmez. Bu fark dışında diğer aşamalar her iki yöntemde aynıdır.

Mikroenjeksiyon (ICSI)
Sperm hücrelerinin herhangi bir nedenle kadın yumurtasına erişemediği veya yumurta zarını aşamadığı erkek kısırlığı durumlarında mikroenjeksiyon tekniği kullanılır. Sperm sayısı ve hareketliliği az olan veya spermlerinde şekil bozukluğu olan erkeklerin çocuk sahibi olabilmesi için en uygun yöntemlerden birisidir.
Tek bir sperm hücresi kadından elde edilen yumurtanın içerisine çok ince bir iğne yardımıyla mikroskop altında enjekte edilir ve döllenme sağlanır. Mikroenjeksiyon hakkında ayrıntılı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

IVF -ICSI programı 4 basamaktan oluşan bir işlemdir:
Yumurtalıklarda yumurta gelişimi
Yumurtaların toplanması
Yumurtaların döllenmesi
Embriyonun rahim içerisine verilmesi

IVF kimlere uygulanmalıdır?
Tüplerin tıkanıklığı ve karın içi yapışıklıklar
Erkeğe bağlı kısırlık nedenleri
Ovulasyon (yumurtlama) bozukluğu
Nedeni bulunamayan infertilite

İn vitro fertilizasyon yöntemlerinin uygulanma kuralları:
Çift mutlak evli olmalıdır
Çift mutlak İVF konseyince alınan karar sonrasında işlemlere başlar.
Çift mutlak rıza belgesi imzalamalıdır (bilgilendirme sonrasında).
Yalnızca çifte ait yumurta spermler kullanılabilir, hücre bağışı yapılamaz.
Kaç embryo transfer edileceğine doktorlar karar verir.
Hangi embryonun transfer edileceğine doktorlar karar verir.

İn vitro fertilizasyon nedeniyle gelişebilecek komplikasyonlar:
Kadında:
Yumurtalıkların aşırı uyarılması, karında sıvı toplanması ve yumurtalıkların büyümesiyle belirginleşir.
Yumurtalar toplanırken kanama ve sonrasında infeksiyon gelişebilir.
Embryoların transferi sonrasında infeksiyon gelişebilir.
Erkekte:
Yalnızca testisten sperm toplanarak işlem uygulanan olgularda testis içine kanama veya infeksiyon gözlenebilir.
Gebelikte:
Düşük riski normale oranla fazladır.
Erken doğum, ölü doğum riski normale oranla fazla değildir.
Anormal bebek gelişimi riski -tartışmalı olmakla birlikte- biraz artmıştır.
Çoğul gebelik oranları normalden fazladır.
Dış gebelik gelişimi normalden fazladır.

Tüp bebekte (IVF) başarı oranı ne kadardır?
Çeşitli tüp bebek merkezlerinde bu konuda farklı oranlar verilmektedir. Her merkezin başarısının farklı olmasını etkileyen bazı etkenler vardır. Fakat ortalama bir başarı oranı belirtmek gerekirse:
Her bir denenen tüp bebek (IVF) işleminin canlı doğumla sonuçlanma oranı:
35 yaşın altındaki kadınlarda %30-35
35-37 yaş arası kadınlarda %25
38-40 yaş arası kadınlarda %15-20
40 yaş üzerindeki kadınlarda %6-10

TÜP BEBEKTE HAMİLELİK (GEBELİK) BELİRTİLERİ

Tüp bebek tedavisi sonrasında hamilelik belirtileri ne zaman başlar?
Transferden 12 gün sonra kanda B-HCG değerine göre (kanda gebelik testi) hamilelik var mı yok mu anlaşılır. Gebelik testi yapılana kadar herhangi bir hamilelik belirtisi olmaz çünkü gebelik ile ilgili hormonlar henüz anne kanına geçmemiştir. Hamilelik belirtileri en erken gebelik testi yapıldıktan sonraki hafta başlar yani transfer tarihinden 15-20 gün sonra başlar. Bu nedenle aileye hamileliğin ilk haberini veren belirtiler değil gebelik testidir.

Tüp bebekte hamilelik belirtileri nelerdir?
Normal yollaoluşan gebeliklerden farklı değildir. Bulantı ve bazen buna eşlik eden kusma, halsizlik, göğüslerde hassasiyet ve dolgunluk ilk belirtilerdir genellikle. Bazı yiyeceklerden tiksinme, aşerme daha sonraki haftalarda meydana gelir genellikle.

Hiçbir hamilelik belirtisi olmayanlar:
Her anne adayında hamilelik belirtisi olmayabilir, bu endişe veya tüp bebeğin tutmadığına dair korku yaratmamalıdır. Normal kendiliğinden meydana gelen gebeliklerde de her zaman gebelik belirtileri olmaz veya geç haftalarda başlayabilir. Testte gebelik görünmesine rağmen hiçbir belirti olmaması gebeliğin sağlıksız olduğunu veya düşük olacağını göstermez, bu tamamen anne adayının fizyolojik yapısı ile ilgili bir durumdur?

İkiz-üçüz gebeliklerde belirtiler:
Çoğul hamileliklerde belirtiler aynı tekiz gebeliklerde olduğu gibidir. Ancak burda bulantı ve kusma şikayeti daha fazla olur genellikle, bunun dışındaki belirtilerde bir fark olmaz ilk aylarda.

Tüp bebek nasıl uygulanır?
Tüp bebek tedavisi, beş aşamalı bir yöntemdir. Her merkez bu beş aşamayı uygulayarak tedaviyi tamamlar. Aşama sayısı ve isimleri bazı kaynaklarda farklı olarak ifade edilebilse de uygulanan tüp aşamalar ve işlemler standarttır.

Tedaviye uygun olduğu belirlenen çiftin kısırlık sorunu tespit edilir ve ilaç prosedürü belirlenir. Bu aşama oldukça önemlidir. Kısırlık sorununa ve çiftin özelliklerine uygun olarak belirlenen tedavi yöntemi, tüp bebek tedavisinde başarı şansını etkileyen en önemli faktördür. Tedaviye uygun olduğu belirlenen anne adayları; adetinin 2’inci ya da 3’üncü günü tedaviye başlayabilir.

Yumurtalıkların uyarılması
Yumurtalıkların uyarılması aşamasında birden çok yumurta elde etmek amaçlanır. Bu sebeple de anne adayının çeşitli ilaçlar kullanması gerekmektedir. Adet döneminin 3’üncü gününde başlanan bu aşama yaklaşık olarak 12 gün sürmektedir. Anne adayı bu aşamada sık sık merkeze gitmelidir. Bu sayede yumurta gelişimi ve ilaçlara verilen yanıt kontrol altında tutulacaktır.

Yumurtaların toplanması
Uyarılan yumurta hücreleri belirli bir büyüklük ve olgunluğa erişince yumurtaların çatlamasını destekleyen bir çatlatma iğnesi yapılmaktadır. İğnenin uygulanmasından 34-36 sonra ise olgunlaşan yumurtalar toplanır. Yumurta toplama aşaması yaklaşık olarak 15-20 dakika sürmektedir.

Bu aşamada genellikle lokal anestezi tercih edilir ancak anne adayının durumuna ve stresine göre genel anestezi de uygulanabilmektedir. Yumurtaların toplandığı aşamada baba adayı da eş zamanlı olarak sperm örneğin verir. Sperm hücresi bulunmayan baba adaylarından Mikro TESE yöntemi ile sperm hücresi alınabilir.

Döllenme aşaması
Elde edilen yumurta ve sperm hücreleri arasından en kaliteli olanları seçilir ve döllenme işlemi için hazırlanır. Üreme hücrelerinin durumuna göre klasik ya da mikroenjeksiyon yöntemi ile bu hücreler döllendirilir. Bu sayede de embriyolar oluşur. Embriyolar, transfer gününe dek hazırlanır. İyi ve kaliteli olan embriyo, özel yöntemlerle seçilir.

Embriyo transferi
En kaliteli embriyo, anne adayının rahmine transfer edilmektedir. Transfer aşaması yaklaşık olarak 10 dakikada tamamlanmaktadır. Anne adayı herhangi bir acı ya da ağrı hissetmez. Transfer tamamlandıktan sonra tüp bebek tedavisi tamamlanmış olur. Transferden 12 gün sonra gebelik testi yapılır ve tedavinin sonucu tespit edilir.

1. adım: Yumurtalıkların uyarılması

İlk adım tüp bebek tedavisi ilaçları ile yumurtaların gelişmesini teşvik etmektir. Bir kadın doğurganlık arttırıcı ilaçlar alarak yumurta üretimi arttırabilir. Bir kadın her ay belirli miktarda yumurta üretir. Doğurganlık ilaçları olgun yumurta sayısını artırmak için yumurtalıkları uyarır. Bu adımda, kadın düzenli olarak transvajinal ultrasonografi geçirmesi gerekir. Yumurtalık ve hormon düzeylerini test etmek için bir dizi kan testi yapılır.

2. adım: Yumurtaların toplanması

Bu adım, foliküler aspirasyon adı verilen küçük bir operasyon içerir. Bu bir kadın vücudundan yumurta almak anlamına gelir. İşlem genellikle anastezi altında ancak yatılı kalmayı gerektirmeycek şekildedir. İşlem sırasında alınan ilaçlar sayesinde ağrı hissedilmez. Işlem tüp bebek doktoru tarafından kullanılan bir transvajinal iğne ve ultrason yardımıyla gerçekleştirilir ve yumurtalıklara ulaşılır.

Söz konusu iğne emici özelliği olan bir cihaza bağlıdır ve foliküllerden yumurtaları çeker. Aynı işlem diğer yumurtalık için de uygulanır. İşlemden sonra, hafif kramplar ve kanamalar yaşanabilir ama 24 saat içinde bayan normale dönecektir. Çok nadir durumlarda yumurtalıkları almak için pelvik laparoskopi de gerekebilmektedir. Kadının yumurta üretememesi durumunda ise, bağışlanan yumurtalar kullanılabilir.

3. adım: Döllenme ile embriyo oluşturulması

Erkeğin spermi olgun yumurtalarla birleştirilir. Sperm ve yumurta yan yana yerleştirilip doğal döllenme beklenebilir. Eğer döllenme ihtimali oldukça düşük ise, tıbbi ekip yumurtaya sperm enjekte etmeye karar verebilir. Bu süreç, intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu veya ICSI olarak bilinir. Hamilelik şansını arttırabileceği düşünüldüğünde bu yönteme başvurulur.

4. adım: Embriyo gelişimi

Yumurtalar sperm ile birleştirildikten sonra bölünür ve embriyo oluşur. Embriyo gelişimi inkübatörlerde devam eder. Tıbbi ekip embriyoları takip edip gelişim gösterdiğinden emin olur. Beş gün boyunca sağlıklı embriyolar hücrelere bölünür. Kalıtsal bozukluğa sahip olma riski yüksek olan çiftler PGT’yi düşünebilirler. Bu da Pre-implantasyon genetik tanı anlamına gelmektedir.

Bu prosedür döllenmeden üç veya beş gün sonra uygulanmaktadır. Labarautuardaki görevli embriyodan örnek bir hücre alır. Ardından bunu muhtemel genetik hastalıklar için incelemeye gönderir. Amerikan Üreme Tıbbı Derneği, bu tedavinin ebeveynlerin karar vermesine yardımcı olduğunu söylediğini bildirdi. Hangi embriyonun tercih edilip edilmeyeceği konusunda seçim yapabildiklerinide bildirdi. Bu yöntem genetik bozuklukların çocuklara geçme olasılığının önüne geçecektir.

5. adım: Embriyo transferi

Kadının rahmine embriyonun yerleştirilmesi genellikle yumurta toplama ve döllemeden üç yada beş gün sonra olur. İşlem doktorun bir katater yardımyla embriyoyu rahme yerleştirmesiyle gerçekleştirilir. Embriyo rahim içine veya uterus duvarına yerleşir. Bu işlem başarılı olduğunda hamilelik oluşmuş demektir.

Burada kadının rahmine birden fazla embriyo yapışıp çoklu gebeliğe sebebiyet verebilir. Bu ikiz, ya da daha fazla bebek anlamına gelmektedir. Transfer edilen embriyo sayısı karışık bir konudur. Kadının yaşı ve birçok faktöre bağlıdır. Kullanılmayan embriyolar dondurulabilir veya tekrar kullanılabilir.

TÜP BEBEK TEDAVİSİNİN YAN ETKİLERİ, ZARARLARI
TÜP BEBEK TEDAVİSİNİN VE KULLANILAN İLAÇLARIN YAN ETKİLERİ VAR MIDIR?

Tüp Bebek Komplikasyonları:
Tıpta her tedavi fayda beklentisi ile uygulanır ancak beraberin de düşük de olsa bazı riskleri, zararları göze almayı gerektirir. Yan etkisi olmayan bir ilaç veya tedavi hemen hemen hiç yoktur. Tüp bebek tedavisi (IVF, ICSI, Mikroenjeksiyon) günümüzde çocuk sahibi olamayan çiftler için çok büyük faydalar sağlayan devrim niteliğinde bir tıp uygulamasıdır. Tüp bebek tedavisi de çok nadir de olsa bazı riskleri, yan etkileri doğurabilir. Bunlar ne kadar ciddi yan etkilerdir ve ne oranda görülürler aşağıda tek tek açıklanmıştır:

– Tedavi başarısızlığı: Tüp bebek tedavisinde en sık görülen istenmeyen durum budur. Tedavi başarısızlığının nedenleri ve oranalrı hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilrisiniz.
– Ovaryan Hiperstimulasyon Sendromu (OHSS): Bu konuda detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Kısaca yumurta oluşturmak için verilen ilaçların yumurtalıklarda fazla miktarda yumurta oluşumu ve kistlere neden olmasıyla oluşur. Ciddi derecede OHSS tüp bebek tedavileri sırasında %3-5 oranında oluşabilmektedir, hafif derecede OHSS’ye daha sık rastlanır. OHSS sadece tüp bebek tedavisinde oluşan bir durum değildir, yumurtlama tedavileri ve aşılama hatta klomen tedavisi sırasında nadiren oluşabilir.
– İkiz, üçüz, dördüz yani çoğul gebelikler: Çoğul gebelikler tüp bebek tedavisinde istenmeyen bir durumdur çünkü çoğul gebeliklerde bebeklerin ilerleyen gebelik aylarında erken doğum vb. nedenlerle kaybedilme riski daha yüksektir. Çoğul gebeliklerin başlıca nedeni çok sayıda embriyo transferi yapılmasıdır. Amrikada ve İngilterede tüp bebek uygulamaları sonucu olan doğumlarda ikiz oranı %20-35 civarında, üçüz oranı %2-7 civarında bildirilmiştir. Ülkemizde bu yan etkisi önlemek amacıyla çok sayıda embriyo transferi kısıtlanmıştır, uygun hastalarda sadece tek embriyo transferine izin verilmektedir.
– Yumurtalıkların dönerek burkulması (over torsiyonu): Tüp bebek tedavisinde çok nadir görülen bir komplikasyondur. Özellikle OHSS gelişen hastalarda gelişme riski fazladır. Tüp bebek uygulamalarında yaklaşık binde 1 oranında görülür. Detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
– Kanama: Yumurta toplama sırasında meydana gelebilecek bir komplikasyondur vajinal kanama. Sıklıkla vajene tampon yerleştirilmesi ile kısa sürede durur.
– Enfeksiyon: Pelvik enfeksiyon (rahim ve yumurtalıklarla ilgili enfeksiyon) çok nadiren yumurta toplama işlemine bağlı gelişebilir. Antibiyotik tedavisi uygulanır
– Karın organlarında yaralanma: İdrar torbası, barsak ve rahime yakın damarlarda çok nadiren yumurta topkama işlemi sırasında yaralanma meydana gelebilir. Bunlar binde 1 veya daha az oranda görülebilen nadir komplikasyonlardır.
– Dış gebelik: Bu konu ayrıntılı olarak ayrıca açıklanmıştır, buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Tüp bebek tedavisinde oluşabilecek diğer problemler:
– Yumurta gelişmemesi: İlaç tedavisi ile istenilen sayıda yumurta gelişmeyebilir.
– Yeterli yumurta toplanamaması: Ultrasında görülen foliküllerden yeterince yumurta elde edilemeyebilir.
– Döllenme oluşmaması: Toplanan ve kültür ortamına konulan yumurtalarda döllenme oluşmayabilir.
– Embriyonun rahime tutunamaması (İmplantasyon başarısızlığı)
Bu problemler tedavinin iptal olmasına ve başarısızlığa neden olur. İlaç protokollerini veya başka aşamaları değiştirerek yeniden tüp bebek tedavisi yapmak gerekecektir.

Tüp bebek ve kısırlık tedavisinde kullanılan ilaçların zararları var mı? Kanser yapar mı?
Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların bu güne kadar kanser veya benzeri ciddi bir yan etkisi gösterilememiştir. İlaçlara bağlı OHSS gibi geçici yan etkiler meydana gelebilmektedir, yukarıda açıklanmıştır. İlaçların uygulandığı cilt bölgesinde kızarıklık gibi basit yan etkiler oluşabilir.

Tüp bebek yumurtalıklara zarar verir mi? Yumurtalık kapasitesi azalır mı?
Tüp bebek tedavisinde uygulamalar ve ilaçlar yumurtalık kapasitesini azaltmaz. Yumurtalık kapasitesi yaş ilerledikçe azalır, bu konuda detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Tüp bebek tedavisi erken menopoza neden olmaz.

Tüp bebek tedavisi erken menopoza neden olur mu?
Tüp bebek tedavisinde uygulanan ilaçlar veya diğer basamaklar erken menopoza neden olmaz. Menopoz yaş ilerledikçe yumurtalık kapasitesinin azalmasına bağlı meydana gelir.